Korkmak gerekir mi? Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turu bugün. CHP"boykot" a devam edecek. MHP' nin 70 oyu, 1. turda olduğu gibi blok olarak kendi adayları SabahattinÇakmakoğlu'na gidecek. DSP' nin 13 oyu ise Tayfunİçli' ye. Gül' ün oylarına gelince... Eğer DTP ve bağımsızların kararı değişmezse, yine en fazla 341 oy alabilir. Bu sayı, 1980 sonrasında seçilen diğer cumhurbaşkanlarının üstündedir, ancak "uzlaşma" kavramının içini doldurmak için daha çok oy gerekiyor. Çünkü, Gül' den önce en çok milletvekili desteğini 330 oy ile Sezer sağlamıştı, ama Meclis' te hemen hemen tüm partiler Sezer üzerinde "mutabık" tı.
***
Gül rekor bir oyla seçileceğini söylemişti. Sayı olarak baktığınızda 341, 1980 sonrasının "rekor"udur. Ama bu oyun 340'ı kendi partisinden geldiği için, Gül'ün 2. ve 3. turlarda diğer partilerden de oy alması, seçim zaferini taçlandırması bakımından önem taşıyor. Bugün yapılacak oylamada DTP'lilerin ve 3 bağımsız milletvekilinin tercihinde değişim olup olmayacağı gözlenecek. DTP 20 milletvekiliyle "boş" vermekten vazgeçip Gül'ü desteklerse, 361 sayısı gerçekten kırılması zor bir rekor olabilir. Buna ilk turda "boş" oy kullanan 3 bağımsız da eklenirse sayı 364'e ulaşabilir. Zaten bugünkü oylamanın merak edilen tek yönü budur: Aday çıkartmayan DTP ve bağımsızlar kararını değiştirecek mi, değiştirmeyecek mi?
***
Bu arada Gül'le ilgili bir gerçeğin duyurulması lazım. Kendisini uzun süredir tanıyan gazeteciler bilir ki, Gül aslında AK Parti içerisinde "uzlaşma"ya en yatkın isimlerden biridir. Gül'ün "sol" kanattaki siyasetçiler ve "sol" görüşleriyle bilinen gazeteciler arasında çok sayıda yakın arkadaşı vardır. Bundan 6-7 yıl önce, sağ kesimin hâlâ "değinmemeye çalıştığı" bir dönemde, Gül çıkıp şu sözü söylemiştir: "Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılması büyük bir hataydı..."
***
"Milli Görüş" geçmişiyle eleştirilen Gül, aslında AK Parti'ye geçtikten sonra "Biz o gömleği çıkarttık" diyenlerdendir. Cumhurbaşkanı adaylığı nedeniyle düzenlediği basın toplantısındaki sözleri ve Anayasa'nın değişmez ilkeleri çerçevesindeki taahhütleri ortada. Değişim ve gelişime ayak uydurma becerisi gösterenleri, son söyledikleriyle değerlendirip "bağlamak", gerilimleri aşmaya yardımcı olmaz mı? Zaten, unutmamak gerekir ki "Çankaya" insanların kendisini gizlemesine uygun bir yer değildir.
***
Türkiye'nin sadece Osmanlı'dan bu yana "devlet" deneyimi 700 yılı bulmuştur. Bu büyük birikimin süzülmüş halini oluşturan Türkiye Cumhuriyeti'nin altından tuğlaları çekmek kolay mı sanıyorsunuz? Korkmaya gerek yok. Sadece izlemek yeter. Çünkü Cumhuriyet, demokrasinin gelişmesinden korkacak kadar zayıf değildir...