Haberiniz var mı? Meclis yemin törenini bekliyor. Bugün siyaset dışı bir yazı... En az siyaset kadar önemli. Dün 8 ayrı yerde yangın çıktı. Cumartesi 19, pazar 24 orman yandı. Ama hiçbirimiz duymadık. Çünkü haber olanlar, ya turistik mekanların bulunduğu yerler ya da uzun süre devam eden büyümüş yangınlardı.
***
Oysa her gün onlarca orman yanıyor. Biz 5-10 tanesini hatırlıyoruz, ama yıl başından bu yana çıkan yangın sayısı bin559'u buldu. Yanlış duymadınız. Binbeşyüzellidokuz. Yurdun dört bir yanından alevler yükseliyor. Yangınlarda hava sıcaklıklarının, anormal iniş çıkışların etkisi büyük, ama hepsinin ortak bir kaynağı var: İhmal...
***
Unuttuğumuz bir sigara izmariti, yaktığımız bir ateşin kalıntıları, şişe parçaları, sadece ağaçları değil, milyonlarca canlıyı yok ediyor. İnanılmaz bir süratle. 17Temmuz'da OrmanGenelMüdürüOsmanKahveci ve GenelMüdürYardımcısıAhmetUlukanlıgil,Gülnar'daki yangın söndürme çalışmalarına katılırken, az daha hayatlarını kaybediyorlardı. Çünkü 400metre ilerideki yangın, 30 saniye içerisinde bulundukları noktayı yalayıp yutmaya başladı. 3-5 saniye ile kurtuldular. Düşünün, 30 saniyede 400metre ilerleyebilen bir yangın. Kaplumbağa nasıl kaçsın?
***
Nitekim, televizyon ekranlarına yansıyan yangın görüntülerinin aksesuarıydı yanmış kaplumbağalar. Ağustos böcekleri saz çalarken kavruldu. Ayılar, kurtlar, kuşlar, kirpiler, köstebekler, yılanlar, karıncalar yok oldu. Sincaplar da ateşten hızlı değildi. Kelebekler, kibrit çöpü gibi tutuşarak birkaç saniye içinde kül olup savruldu.
***
Ekranlarda hayvanların acı çığlıkları duyulmadı. Ama 6bin352 hektarlık alanda yaşam bitti. Ağustos ayına 1 gün kala, bin559 ormanda, ağustos böceği senfonisi sona erdi. "Dinleyiciler" de "sanatçılar"la birlikte gafil avlandılar. Geriye derin bir sessizlik ve kesilmeyi bekleyen milyonlarca yaralı ağaç kaldı. Bu ölümlerin, mühim memleket meseleleri içerisinde hiç yeri olmadı.