Tarih yazmak
Hiçbir kudretin saltanatına kalmaz koltuklar. Ne politikada, ne gazetecilikte. Gazetecilik kimilerinin Allah vergisidir. Kimilerininpatronvergisi!
***
Gazetecilik son dönem, bu uğurda verilmiş kutsal savaşları reddedenlerin, aile saltanatı ve karşı grupları yok etmeye yönelik gücü haline geldiyse... Onların izni olmadan, kuş uçup kervan geçmeyecek midir? Patron avukatlığının adı gazetecilik olmuşsa... Halk bu meselenin neresindedir? Pahalı şarapların tıpasında mı? Acıların vergisini ödemekte mi?
***
Gazeteciliğin demokrasiyi ve halkı inkar ettiği ülkelerde, Cumhurbaşkanı'nı seçmek bile içler acısı hale gelir. Gazetecilik "çok tanrılı bir dindir" sanki, tanrılar karar verir her şeye! Oysa yürekler ve kalemler, demokrasi dışında hiçbir gücün karşısında esas duruşa geçmez. Ama yeni düzen gazeteci ağalar için, lütfen bu masalları geçiniz!
***
Bu ülkenin Meclis'in seçeceği bir Cumhurbaşkanı'na ihtiyacı, ekmek su kadar azizdir. Ama bu ülkenin "büyük gazete" numarasıyla, kendi çıkarlarını, ülke çıkarlarının önüne taşıyan gazeteciliği yok etmesi de, Allah aşkına "caizdir!". Çünkü tarihinde hiç bu kadar saygınlığını yitirmedi bu meslek.
***
Ülkenin bu ağdan ve bu ağalardan kurtulması gerekiyor. Tarih yeniden yazılır bazen. Gazeteciliğin tarihi de... Politikanın tarihi de... Yeter ki kalemler şarap ve benzin kokmasın.