Dengeler değişiyor Medya çağın büyük güçlerinden biri. Roma veya Osmanlıimparatorları bir bölgeyi fethedecekleri zaman, medyalarını çağırıp basın toplantısı ile kamuoyuna açıklama yapmıyorlardı. Artık böyle değil. Ulusal ve uluslararası güç odaklarının medyayı kontrol etmeksizin ve medyada gerekli kürsüleri yanına çekmeksizin bir işe kalkışması imkansız. Bunun tersi de doğru. Son imparatorGeorgeW.Bush bile, Irak'a saldırmadan önce kendi medyasını uydurma nükleer silah raporları ile etkilemiş, yandaş ülkelerin medyalarına kadar sızmıştı.
***
Dünyada şu anda, çok sert ve teknolojik incelikte bir küreselsavaş var, medyadaki köklü değişikleri bu açıdan okumak gerekiyor. Küreselsavaş, 1900'lerinstatükosunu kurmuş ve sürdürmek isteyen güçler (1.ve2.dünyailesoğuksavaşdönemipatronuülkeler) ile milenyumdünyasını hazırlayan güçler arasında devam ediyor. 'Milenyumdünyası'ndan kastım, 2030'da G-7'lerin yerini alacak ülkeler (Türkiye,Rusya,Çin,Hindistan,BrezilyaveMeksika) spekülasyonuna bakmak gerek.
***
Hürriyet tarafından işine son verilen EminÇölaşan vakasına böyle bakılmalı. Medya, Çölaşan'ın başına gelenleri anlamaya çalışıyor. Ama kolay değil. YılmazÖzdil tercih edildi, Çölaşan'a ihtiyaç kalmadı; Çölaşan artık eskidi; İktidar Çölaşan'ı istemiyordu, diyen mi ararsınız. Bunların hepsi hikayedir. İktidar 5 yıldır zaten iktidarda değil miydi? Çölaşan eskidi de Hürriyet gibi bir orkestrada 22 yıldır elinden düşürmediği trompeti yanlış çalmaya mı başladı? Bir gazeteci eskidikçe kıdem almaz mı? OktayEkşi gençlik iksiri mi alıyor? 16 yıldır Hürriyet'i yöneten ErtuğrulÖzkök'ün, Çölaşan'dan hazzetmediği yeni mi aklına geldi?
***
EminÇölaşan'ın Hürriyet'te 22 yıldır yazdığı yerde susturulması, Patronlarlayazarlarzamanzamantersdüşebilirler, şeklinde geçiştirilebilecek bir hadise değildir. Ne patronlar ne genel yayın yönetmenleri, bu kadar vefasız olamazlar. Çok başka ve ağırlıklı sebepleri yoksa, bambaşka küreselçıkarlar rol oynamıyorsa, hiçbir yönetici 22 yıllık yazarından vazgeçmez. Böylesi bir vicdanisorumluluğu gereksiz yere üstlenemez. Demek ki; meslektaşımız EminÇölaşan'ın yıllardır sürdürdüğü etkin rol, Hürriyet'tesonaermiş bulunmaktadır. Demek ki; AKP iktidarına karşı Türk medyasında yükselen veya yükseltilen ulusalcıformat, aslında Türkiye'ninyükselengücünütemsiletmiyor. Tam tersi olmalı ki, önemlibirkalesinikaybediyor. ErtuğrulÖzkök de bunu en kolay hissedecek bir koltukta oturuyor. Liberalformat da, ulusalcılarıhedefalmakla aslında eskimekte olan bir güce yani değirmenlere kılıç sallıyor.