Bir başkaydı benim memleketim Çatalca'da yaşayan orman görevlisi Birol Konak isimli bir okurumuz, bu köşede ormanlarımızdaki tahribatla ilgili benim de bir şeyler yazmamı istedi. Bodrum'dakitelevizyonunkarşısındanayrılamadım.Nasılüzüldüğümüifadeedecekkelimeleribulmaktazorlanıyorum. Geçen sene arsa satın almak istediğimiz için Kızılağaç köyüne gittik. Yangının başlangıç bölgesinin burası olduğunu öğrenince tanıdığım misafirperver insanlar geldi gözlerimin önüne. Saatlerce kontrol altına alınamayan, rüzgarın etkisi ile savrulan alevler merkeze doğru ilerlemeye başladığında ise gözyaşlarımı tutamadım. Bu satırları içim sızlayarak yazıyorum. Sabotajsa, yapanlar insan olamaz. Şekil olarak insana benzeseler de. İhmalse, yine affedilemez. Ülkemizingüzelliğine,coğrafikonumuna,tabiatınınolağanüstüihtişamınabakıpdahayranolmamakmümkünmü? Yabancıların gözü, aklı, fikri bu topraklarda değil mi? Bayılıyorlar bizden bir şeyler satın almaya. Onlara kalsa tamamını alacaklar ya. O da ayrı bir yara. Peki biz ne yapıyoruz? Kıymetini mi biliyoruz? Ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Suyumuz tükeniyor. Bu gidişle elimizde taşımız toprağımız kalacak sadece. Mesela bulunduğumuz yerlere birer fidan dikebiliriz. Tema vakfı ile temas kurabilmek her an mümkün... Çünkü artık yolun sonuna doğru hızla ilerliyoruz. Sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız. Yakınlarımızı, arkadaşlarımızı teşvik etmeye, özendirmeye ne dersiniz? Hani derler ya, bir elin nesi var iki elin sesi var. LütfenelbirliğiilebirbimizeveTürkiyemiz'esahipçıkalım.Dahasonra"Birbaşkaydıbenimmemleketim"dememekiçin...