Başörtüsü sancısı Ali Müfit Gürtuna'nın eşi Reyhan Hanım başını açtı. Belirli bir kesim bu gelişmeye üzülecek, bir kısmımız da "Çağdaşlıkgalipgeldi" diye düşüneceğiz. Belki de bu yüzden, Ali Müfit Gürtuna'nın siyaseten önü bile açılabilir. Maalesef, başörtüsü, öyle bir sembol haline geldi, getirildi ki, kimse bunun inanç boyutunu düşünmüyor. İnancı için örtünenler de işin sıkıntısını çekiyor. Reyhan Gürtuna, başörtüsü yerine şapka takarak kısmi bir uzlaşma sağlamak istemiş ve o tarihte şunları söylemişti: "Allah'ınemriolmasabukadarsıkıntıyıçekmem.KızımAsudedebirsüreöncebaşınıkapatmakistedi.Benörtününyükünütaşıyamayacağıkanaatindeolduğumiçinkapanmasıkonusundaışıkyakmadım.Türbanyerineşapkatakılabilir.Üniversitedeokumakiçinbaşaçılabilir." Bu ılımlı sözlere rağmen, gene de kendisini dışlanmış hissetmiş olacak ki, bu defa Reyhan Gürtuna başını tamamen açtı. İşte Türkiye'nin dramı burada. Türkiye'de, eşlerinin veya babalarının baskısıyla başını örtenler olduğu gibi laikçi kesimin hakaret ve tavırlarına, çirkin yorumlarına maruz kalmamak için Allah'ın emri olduğuna inanmasına rağmen, başını açanlar da var. Acaba Türkiye bir gün normalleşecek mi?