Önce ürktüm, sonra şenlendim Bu hafta hava bir açtı, bir kapadı. Havanın yağmurlu olduğu bir akşam Sortie'dekiyemekrezervasyonumuzuiptaledip,istikametiBebek'teLucca'ya çevirdik. Lucca'nın önüne bir geldik, kapıda sıra sıra dizilmiş HarleyDavidsonmotorsikletler ve Harley tişörtlü, kaslı, sakallı dev adamlar. Önce çekindim, belli ki bu akşam normalLuccamüşterisi içeride olmayacak, Harley sevdalısı insanlar eğlenecek. Ürkeürkekapıdan içeri girdiğimde elinde tepsiyle önümden geçen garsonun taşıdığı küçük sandviçlerin üzerinde 'W'işaretini görünce içim rahatladı. Demek Vakko'nun bu işte parmağı var. Daha d emeye kalmadı, Vakko'nunpatronuCemHakko ve ekibiyle karşılaştım. W(DoubleYou), Vakko'nun yeni erkek giyim markası. Bizim ke ndimizi ortasında bulduğumuz parti de HarleyDavidson için W tarafından organize edilmiş 'HappyHour'muş. Şimdi içerisini anlatıyorum; ikitipinsan var. Ya bandanalı, siyah Harley kıyafetli erkek ve kadınlar, ya da iştençıkıp gelmiş takımelbiseli beyler. Ortası yok. Manzara gerçekten görülmeye değerdi. Kravatlılar ve bandanalılar. İçkimizi yudumlayıp kanepelerden yemeye koyulmuşken, akşamüstüsaat7.5 olmasına rağmen, baktık kıpırdanıyoruz. Bıraksalar deli gibi dans edeceğiz. Müzikolağanüstü. Tam kim çalıyor derken, CemHakko kulağıma 'tam senin kalemin, Paris'tenHotelCostes'unDJ'i geldi' diyor. Elimdekileri bırakıp DJ kabinine gidiyorum ve dünyacaünlüDJStephanePompougnac'ı görüyorum. Ayıptır söylemesi Fransızca sohbetimizin ardından bir resim alalım derken Cem Hakko'yu da kolundan tutup kabine alıyoruz. Dünyanın eniyiDJ'lerinden biri şehrimize gelmiş, ilgisiz ve alakasız bırakmaya gelmez, değil mi?