Dedikodu yapmayın
Yan komşunuzun evine kimlerinmisafir geldiğinden, iş arkadaşınızın patronungözüne girmek için geçsaatlere kadar çalışmasına, cemiyet hayatının renklisimasıbirkadının nasıl incecik kaldığından, çocuğunuzun sınıf arkadaşının babasını başkabirkadınlayemek yerken görmenize kadar günlük hayatta pek çok konuda dedikodu yapılıyor. Herkes bir şekilde, ucundan da olsa, bu değişikiletişimmetodunu uyguluyor. Birilerininhakkındakonuşmak farklı bir zevk demek ki? Hani bir söz vardır: 'zeki insanlar fikirlerden, orta seviye zekalılar olaylardan, düşük zeka seviyesindekiler ise insanlardan konuşurlar'. Bu anlamda dedikodu yapan kişinin zeka seviyesi minimale indirgeniyor. Güvensizlik özelliği de ortaya çıkıyor. Dikkat ediyorum, dedikoduyu sadecekadınlar yapmıyor; maşallah erkeklerde onun bunun hakkında laf dolaştırıyorlar. Konuşacak konu mu kalmıyor da, işin kolayına kaçılıp, monotondiyaloglar yerine dedikoduya başvuruluyor. Bilemiyorum. Ama bir tek şey biliyorum; dedikodu yapmak size ve etrafınıza kötüenerji yayıyor. Birilerini başkalarıyla karşılaştırmak, arkalarından konuşmak etik olgusunun dışında, yaydığı olumsuzatmosferden dolayı tavsiye edilmiyor. Uzakdoğu'nun ruhsal felsefelerinde hep belirtilir; dedikoduyapmayın. Evet, herkes kendihayatından sorumlu. Kendimizeözen göstermek ve iyi olmak daha güzel değil mi?