Magazin Mahkemesi
Pazartesi akşamları 'Acı Hayat' ile acı bir rekabetten kurtularak hak ettiği saatine ulaşan 'MagazinMahkemesi'23.50'deFoxTVekranlarında! Son programa İbrahim Tatlıses konuk olmuşken ikinci programa da Gülben Ergen konuktu. Son günlerde özel hayatı didik didik edilen Hüsnü Şenlendirici ise dört programdan ikisine telefonla bağlandı ve derdini demokratik bir ortamda anlattı. Hayatı magazin ürünüymüşcesine didik didik edilen, montaj mağduru bir sanatçının habercilerle hesaplaşma alanı bir bakıma bu program. Ve tabii ki gazeteci BekirHazar ve SunaÜçkarışoğlu oradalar. Magazin haberciliğini temsil ediyorlar ve haklı oldukları yanları tartışıyorlar. Eteklerdeki taşlar dökülürken ı gerçekler ortaya çıkıyor. İki hafta önce yaptığım bir rüşvet yorumu üzerine bir köşeyazarı kuyruğuna basılmış gibi çağrıda bulunuyor: "AçıklaşujipiDeniz!!Kimmişburüşvetialan?!" diyerek feryat ediyor. 'Gazeteciliğin namusu bu cümleyle bozuldu' imaları yapıyor. İyi de; bu konuyu gazeteden okuyarak yani 'kamudan bilgi alma' hakkımı kullanarak, bir köşede okudum. Eee... Başkalarının celladı olunca iş kolay da, kendi parmağını kesince bak can nasıl da acıyor!.. Eleştiriyeaçıkolmamak,tahammülsınırıkıtolmakhayraalametdeğildir,içteniçebizikemirenlereksikliklerimizdirbunuhiçunutmayalım... İşte size televizyon ve gazetecilik konusunda tez hazırlayan magazin haberciliğine ve televizyon dünyasına bambaşka bir açıdan farklı bir göz ve yorumları ve alıntıları: * Gazetecilikte taraflılık, objektiflik önce kişide, muhabirin kendisinde başlıyor. Vekimsetarafsızolamaz! Hepimiz insanız, bildiklerimiz, öğrendiklerimiz, yaşadıklarımız var ve bu bize derste ilk öğretilen! * TV'nin çalışması, düşünceden ve sözden kesmeye yönelik. * İzleyici olayın cereyan ettiği mekanda bulunsa mutlaka televizyonda gösterilenden farklı şeyler görecek. Buna 'balkonetkisi' diyorum. İzleyici dünyayı penceresinden olduğugibigördüğünüsanıyor. * Haberlerde duyduğunuz her bilginin, haberi veren televizyon kanalı ile organik ilişkisini araştırın. * Medya bizi dünyadaki gösteriyle tanıştırıyor. Bilgi, haber, yorum adı altında eğlence sunuyor. 'Magazin Mahkemesi' ile ilgili yorumlarına iliştirdiği önemli ayrıntıya gelince: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. maddesi ilk fıkrasında der ki: "Herkesözelhayatınaveailehayatınasaygıgösterilmesiniistemehakkınasahiptir.Özelhayatınveailehayatınıngizliliğinedokunulamaz." E iyi de bu halde "kamu yararı" maskesi altına saklanıp sanatçıların hayatını hallaç pamuğuna çevirmek ne kadar dürüst bir davranış... 'Düzen böyle' diyelim, geçelim ve Magazin Mahkemesi'nin en absürd konuları üzerine birkaç satır düşelim: * YakalanmasezonununkurdelesiniBanuAlkankesti. Alkan, üstsüz yakalanıyor. Allah'ım bitmedi ve "Güzel yakalandım mı?" diye soruyor. Gerçek paparazzi kendini belli eder. Yakalananla yakalanmış gibi yapanı ayırt etmek size düşüyor. Sonra 'kullanıldık' demek fayda etmiyor. * HüsnüŞenlendiricibasınlaakrabaoluyor ve muhabirlerden birinin annesini istiyor. Şenlendirici'nin yaşadığı, hukukta 'haksız tahrik' olarak geçiyor ama kime ne!! Küfür etti, nedeni önemsiz... * EbruGündeş,"Tektaşımıkendimaldım" diyor. "Ne kadar iyi niyetli soru" diyebilmek için şartlar göz önünde bulundurulmuyor. Kızın ağabeyi yanıbaşındayken bu tip sorular abesle iştigal oluyor. Hem herkes her mikrofana Cem Yılmaz kıvamında cevaplar vermeye hazır olamayabiliyor... * İbrahimTatlıseskadınınhasınıanlatıyor. İyi güzel de kadının, aldatan eşe, Deniz Seki'nin yorumu 'sessiz çığlık' misali bir tavır takınmasını ekliyor. "Zamanı gelince lafı gediğine oturtsun" diyor, ama yaşayanın derdinden yaşamayan anlamaz ki. Kadına 'sus' demek kolay, iyi de "Kendinizi o kadının yerine koyun" demeye gelmiyor İbo. Kadının aldatmasının lafını etmek istemiyor, kadın erkek eşitliğini teğet geçiyor, buna inanmıyor ve savunanları kınıyor. İbo, "Kadın ve erkek eşit değildir" diyor ve kendimizi harap etsek de ortak fikirde anlaşmak mümkün olmuyor... Bir düşünceyi içinizden beşten fazla tekrarladığınızda beyin onu gerçek olarak algılarmış. Magazin eğlenceli bir şeydir. Güleryüzlü magazin en büyük temennimizdir ve kadın erkek eşitliği mutlu bir toplumun vazgeçilmezidir...