Hakemi de yeneceksin
Fenerbahçenin Süper Lig ve Türkiye Kupası'ndaki geleceği hakkında yıllardır yazdıklarım bu sezon da bir bir gerçekleşiyor.. Sanki bunların hepsi birer sürpriz gelişmeymiş, ya da o anlık gelişen bir olaymış gibi insanlar penaltılar verilmedikçe, hakemler Fenerbahçe aleyhine ters kararlar verdikçe "Aaaaa.. Yaaaa öyle mi?..'' gibisinden hayret verici ifadelerle olaya yaklaşıyorlar.. Birader sürpriz bunun neresinde?.. Bu işler bugün başlamadı ki.. Bu olaylar sistemli bir şekilde 1996-97 sezonundan itibaren start aldı.. O günlerde Fenerbahçe'nin başına hangi çoraplar örüldüyse, bugünlerde de aynı çoraplar örülüyor.. O günlerde de F.Bahçe'nin penaltıları verilmiyor, futbolcuları "Sağa baktın sarı kart, sola baktın kırmızı kart. Senin tipini beğenmedim'' diye cezalandırılıyordu.. Hiç unutmam Fenerbahçe'nin şampiyonluğa gittiği bir sezon Kadıköy'deki Altay maçında takım 2-0 galipken yardımcı hakem önce Kemalettin'i attırmış, baktı olmayacak Sarı-Lacivertli ekip öyle ya da böyle karşılaşmayı 10 kişi de kazanacak, bayrağı çekmiş orta hakemi yanına çağırarak "İlker bana küfür etti'' diyerek onun da atılmasını sağlamıştı.. Halbuki yardımcı hakemin "Bana küfür etti'' dediği İlker o an için sahanın öbür tarafında bulunuyordu.. İsterseniz bu örnekleri çoğaltabilirim.. Ama hangi birisini anlatayım.. En azından şunu söyleyebilirim; Fenerli futbolculara basit bir hareketten çıkan kırmızı karta ceza kurulları 3-4 maç verirken, hakemin suratına tüküren Rumen çingenesi Filipescu sadece 2 maçla cezalandırılmış, ancak Galatasaray Yönetimi bu odada verilen cezaya anında öbür odada itiraz etmiş, "Aslan abim" Türker Aslan'ın başındaki Tahkim Kurulu toplanma günü olmamasına rağmen işi gücü bırakıp prosedür dışı bir araya gelerek cezayı bir maça indirmişti.. Gayet "Adaletli'' günlerdi onlar.. Tıpkı bugünler de olduğu gibi.. O günlerde federasyonun başında kim varsa, bugünlerde de aynı şahıslar var. Peki değişen bir şey var mı?; Yok... O günlerde de Galatasaray'a, Beşiktaş'a penaltılar 10'ar 10'ar çalınırken, Arif denilen kardeşimiz kendini sürekli yerlere atıp takımına bedavadan penaltılar, buna bağlı olarak da şampiyonluklar kazandırırken, Fenerbahçe'nin o beyaz noktaya gidebilmesi için ceza sahası içinde bir futbolcusunun ölmesi gerekiyordu.. Tıpkı bugün olduğu gibi. Örnek mi istiyorsunuz; İşte Sakaryaspor maçı, işte Martinez'in Semih'e yaptığı hareket.. Kaldı ki o harekete penaltı düdüğü çalamayan hakem ne hikmetse son Sakarya- Beşiktaş karşılaşmasında Beşiktaş'a maçı kazandırmak için elinden geleni de yaptı.. Her yazımda şuna değiniyorum; Fenerbahçe ligde kalan bu son 6 haftada ve kupada "Artık penaltı kazanır mıyım?'' diye bakmayacak, sahaya çıkıp hem rakibi, hem hakemleri yenecek. Tamam böyle bir düzende böyle bir federasyon ve MHK ile bu imkansız görülüyor ama ne olursa olsun bunu başarmaya çalışacak.. Yine yazıyorum. Fenerbahçe'yi bu sezonda şampiyon yapmayacakları gibi, Türkiye Kupası'nı da yedirmeyecekler.. Bu iş, iki kere ikinin dört, 2 kere 5'in 10 ettiği ettiği kadar kesin.. Böyle bir düzende yıkılmadan ayakta kalabilmek de çok önemli.. Unutmayın şerefli insanlar bir kez, şerefsizler her gün ölür..