Martinez'e kızmayın... O suçsuz!!! 72 milyonluk Türkiye geçtiğimiz Pazar gecesinden bu yana Sakaryaspor kalecisi Martinez'in Fenerbahçeli Semih'e gaddarca attığı tekmeyi konuşuyor.. Herkesin birleştiği tek konu var; Martinez kesinlikle kırmızı kart görmeliydi ve Fenerbahçe'nin lehine penaltı çalınmalıydı.. Ama ben öyle düşünmüyorum.. Şöyle bir bakalım; Ortada Fenerbahçe'nin lehine penaltı ve kırmızı kart verilecek bir ortam oluşmuş mu?. Bence hayır.. Çünkü Semih ölmemiş (!). Martinez'in atılması için öncelikle Semih'in orada, o anda ruhunu teslim etmesi gerekiyordu.. Bu nedenle bence pozisyon ne kırmızı kart, ne de penaltı.. Kaldı ki, ölüm olayı bile gerçekleşseydi ve hani olmaz ya Fener'in lehine olduğu için "Gözüne nedense o an perde inen'' hakem arkadaşlar penaltıyı verip, Martinez'i atsalardı, "Aslan abim'' Türker Aslan, devre arası Tahkim Kurulu'nu hemencecik toplar, bu kararı bozardı. Oyun da 11'e 11 ve 0-0 olarak yeniden başlardı. Maksat Fenerbahçe lehine penaltı verilmesin ve Fenerbahçe'nin bir rakibi ne olursa olsun sahada eksilmesin.. İşin şakası bir yana ben geçen hafta sonu Konyaspor-Beşiktaş, Gaziantep-Galatasaray ve Fenerbahçe-Sakaryaspor karşılaşmalarını seyrettikten sonra, Fenerbahçe'nin bu sezon da şampiyon olamayacağına, en azından olmak istese de buna müsaade edilmeyeceğine bir kez daha kanaat getirdim.. Konya maçının sadece ilk yarısında Beşiktaşlı Koray en az 3, Baki 2 kez atılması gerekirken atılmıyorsa... Kezman'ın "Fuck you''su 80 metreden duyulup, İbrahim Üzülmez'in top toplayıcı çocuğa "Ana avrat'' sövüşü raporlara bile yazılmayıp, cezasız kalıyorsa... Galatasaraylı Ümit Karan, Sabri ve Hasan Şaş, saha içinde ettikleri 50 bin tane küfüre rağmen hakemler tarafından ısrarla oynatılmaya devam ediliyorsa.. Ve aynı hakemler "Beşiktaş ile Galatasaray gol atsın'' diye ceza sahası civarından 500 tane frikik uyduruluyorsa gerisini boşverin.. Bu hakemleri gördükten Fenerbahçeliler'e tavsiyem "100'üncü yılımızda şampiyon olacağız'' diye hiç heveslenmesinler.. Unutmasınlar ki mevcut federasyonun sezon başlarken bir, A ve B planı vardır.. A planı, G.Saray'ın şampiyon olması üzerinedir. B planı ise G.Saray olamıyorsa Beşiktaş olsundur.. C planı ise hiç yoktur.. Fenerbahçe şampiyon olacaksa, Futbol Federasyonu'nu da, MHK'yi de, Profesyonel Disiplin Kurulu'nu da, Tahkim Kurulu'nu da, ezip geçerek olmalıdır.. Fener'in rakibi ne Antalya, ne Konya, ne de bir başkasıdır. Geçen sene kirli ittifakı aşamadığı için şampiyon olamayan, ya da yaptırılmayan Fenerbahçe bu kez, bu "Muhteşem'' dörtlüyü aşarak işi bitirebilir mi?.. Lafı daha fazla uzatmayalım ve Adnan Polat'a bir soralım. Belki ona bu aralar hem Fenerbahçe ile, hem de haftaya oynayacakları Beşiktaş maçıyla ilgili yine yukarılardan bir vahiy inmiştir.. En iyi cevabı o verir..
Servisi 
72 milyonluk Türkiye geçtiğimiz Pazar gecesinden bu yana Sakaryaspor kalecisi Martinez'in Fenerbahçeli Semih'e gaddarca attığı tekmeyi konuşuyor.. Herkesin birleştiği tek konu var; Martinez kesinlikle kırmızı kart görmeliydi ve Fenerbahçe'nin lehine penaltı çalınmalıydı.. Ama ben öyle düşünmüyorum.. Şöyle bir bakalım; Ortada Fenerbahçe'nin lehine penaltı ve kırmızı kart verilecek bir ortam oluşmuş mu?. Bence hayır.. Çünkü Semih ölmemiş (!). Martinez'in atılması için öncelikle Semih'in orada, o anda ruhunu teslim etmesi gerekiyordu.. Bu nedenle bence pozisyon ne kırmızı kart, ne de penaltı.. Kaldı ki, ölüm olayı bile gerçekleşseydi ve hani olmaz ya Fener'in lehine olduğu için "Gözüne nedense o an perde inen'' hakem arkadaşlar penaltıyı verip, Martinez'i atsalardı, "Aslan abim'' Türker Aslan, devre arası Tahkim Kurulu'nu hemencecik toplar, bu kararı bozardı. Oyun da 11'e 11 ve 0-0 olarak yeniden başlardı. Maksat Fenerbahçe lehine penaltı verilmesin ve Fenerbahçe'nin bir rakibi ne olursa olsun sahada eksilmesin.. İşin şakası bir yana ben geçen hafta sonu Konyaspor-Beşiktaş, Gaziantep-Galatasaray ve Fenerbahçe-Sakaryaspor karşılaşmalarını seyrettikten sonra, Fenerbahçe'nin bu sezon da şampiyon olamayacağına, en azından olmak istese de buna müsaade edilmeyeceğine bir kez daha kanaat getirdim.. Konya maçının sadece ilk yarısında Beşiktaşlı Koray en az 3, Baki 2 kez atılması gerekirken atılmıyorsa... Kezman'ın "Fuck you''su 80 metreden duyulup, İbrahim Üzülmez'in top toplayıcı çocuğa "Ana avrat'' sövüşü raporlara bile yazılmayıp, cezasız kalıyorsa... Galatasaraylı Ümit Karan, Sabri ve Hasan Şaş, saha içinde ettikleri 50 bin tane küfüre rağmen hakemler tarafından ısrarla oynatılmaya devam ediliyorsa.. Ve aynı hakemler "Beşiktaş ile Galatasaray gol atsın'' diye ceza sahası civarından 500 tane frikik uyduruluyorsa gerisini boşverin.. Bu hakemleri gördükten Fenerbahçeliler'e tavsiyem "100'üncü yılımızda şampiyon olacağız'' diye hiç heveslenmesinler.. Unutmasınlar ki mevcut federasyonun sezon başlarken bir, A ve B planı vardır.. A planı, G.Saray'ın şampiyon olması üzerinedir. B planı ise G.Saray olamıyorsa Beşiktaş olsundur.. C planı ise hiç yoktur.. Fenerbahçe şampiyon olacaksa, Futbol Federasyonu'nu da, MHK'yi de, Profesyonel Disiplin Kurulu'nu da, Tahkim Kurulu'nu da, ezip geçerek olmalıdır.. Fener'in rakibi ne Antalya, ne Konya, ne de bir başkasıdır. Geçen sene kirli ittifakı aşamadığı için şampiyon olamayan, ya da yaptırılmayan Fenerbahçe bu kez, bu "Muhteşem'' dörtlüyü aşarak işi bitirebilir mi?.. Lafı daha fazla uzatmayalım ve Adnan Polat'a bir soralım. Belki ona bu aralar hem Fenerbahçe ile, hem de haftaya oynayacakları Beşiktaş maçıyla ilgili yine yukarılardan bir vahiy inmiştir.. En iyi cevabı o verir.. 
