Niyetleri ne?
Fizikteki etki-tepki kanunları, sosyal olaylar için de geçerlidir. En basit örnekle, ateşli silahların tetiğine dokunulduğunda geri tepmesi, bu yasanın işlemesidir. DTP'li belediye başkanları bir açıklama yaptılar. Diyorlar ki: Abdullah Öcalan'ın yavaş yavaş zehirlendiği iddiası, bağımsız bir sivil kurul tarafından araştırılsın.
***
Espri yapılacak konu değil ama ciddiye alınması için de elde veri yok. Üstelik iddia sahiplerinin niyetlerinden kuşku duymamak için sebep de yok. DTP'liler, dolaylı olarak, biz devlete güvenmiyoruz, liderimiz öldürülebilir, diyor. Ben de en azından şöyle düşünüyorum. Böyle bir niyet taşınmış olsaydı, çoktan olmuş olurdu. Bir kişinin usul usul ortadan kaldırılması, büyük sabır ister.
***
Bunu DTP'liler de bilir. Öyleyse amaçları ne? Tıpkı Diyarbakır il başkanlarının, Kerkük'e müdahaleyi Diyarbakır'a müdahale sayarız, derken yapmak istediği gibi, şöyle bir stratejiye yükleniyorlar. Türkiye'nin ulusalcı tepkisini körüklemek ve Kürt düşmanlığını yükseltmek. Kürt etnikçiliğinin karşısına, Türk etnikçiliğini oturtup, çatışma yaratmak.
***
Ben bunu, Türkiye'nin içinden değil, uluslararası planda tezgahlanan bir tuzak olarak değerlendiriyorum. DTP'nin açıklamaları ve siyaseti, Türkiye aleyhine bir çizgiye paralel düşüyor. Rehin durumda oldukları için de çıkış yolu bulamıyorlar.