Urfa'dan mektup var
Yaralı Yürek dizisi üzerine yazdığım yazıya karşılık Urfalı bir okuyucumuzdan mektup geldi. Aşağıda aynen yayımlıyorum.
***
Sayın İlker Sarıer... Yazılarınızı beğenerek okuyor ve izliyorum. Bugünkü yazınızı da aynı heyecanla okudum ancak bugün sizinle aynı görüşü maalesef paylaşamıyorum. Şanlıurfa'daki dizi baskını hakkında yazdıklarınız için konuya dar bir açıdan baktığınızı düşünüyorum. Urfa'daki dizi baskınını kabul etmek veya bu baskını onaylamak kesinlikle mümkün değildir. Bunu hiçbir Urfalı da kabul etmemektedir. Düşünce özgürlüğü, insanların hislerini veya değer yargılarını (aile kavramı) rencide etmek, karalamak olmamalıdır. Sözü geçen diziyi izlediniz mi bilmiyorum ama ben bir Urfalı olarak dizinin ilk bölümünün bir kısmını (Urfa'da çekilmiş olması nedeniyle) izledim ve inanın midem kaldırmadı. Çünkü dizide geçen konunun Şanlıurfa'yla yakından uzaktan ilgisi bulunmamaktadır. Urfa'da bazı geri kalmış köylerde başlık parası vardır doğrudur, bazıları imam nikahı ile yaşar o da doğrudur, birden fazla eşle de evlenilmekte ve hatta erkek çocuğu olmayan aileler sırf bu yüzden boşanabilmektedir. Bu da doğrudur. Ancak bu saydıklarım Urfa'da yüzde 2 oranında gerçekleşmektedir ve bu olayları ancak özellikle ararsanız ve ücra köylere, eğitimin gitmediği, insanların medeniyetten kopuk yaşadığı yerlerde görebilirsiniz. Şanlıurfa'nın nüfusu yaklaşık 1 milyon civarındadır ve urfanın yüzde 2'sinde bile göremediğiniz hususları tüm Urfa'yı niteleyecek şekilde lanse ederseniz maalesef toplumda huzursuzluğa sebep olursunuz. Bu dizide neler anlatılıyor: Poşulu insanlar, ağa ve ağanın yanında çalıştırdığı kıza tecavüzü ve tecavüz ettiği kadına oğluna alması, daha sonra o kadını geneleve satması, vs. vs. saçma sapan konular işlenmektedir. Bu konuları işleyen bir diziyi Urfa'da geçiyormuş gibi anlatırsanız tabii ki Urfalılar buna tepki verecektir. İnsanlar diziyi izlediği zaman Urfa hakkında maalesef kötü düşüncelere, önyargılara kapılacaklardır. Sırf reyting uğruna toplumda önyargılara neden olacak dizilerden kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum. Urfalılar bu tepkilerini neden medeni olarak dile getirmediler diye düşünebilirsiniz. Bu konuda yaklaşık 10 gündür Urfa'daki bütün sivil toplum kuruluşları, partiler, milletvekilleri ve halk tepkisini gayet medeni şekilde dile getirmiş, basın açıklaması yapmış, RTÜK'e şikayette bulunmuşlardır. Ancak herhangi bir sonuç alınamamış ve dizi yapımcısı da hiçbir şekilde tavır değişikliğine gitmemiş ve muhatap bulunamamıştır. Yazımın başında da belirttiğim gibi şiddeti hiçbir zaman tasvip etmiyorum, ancak şiddeti ortaya çıkaran unsurların da bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Lütfen bu yazımı okuyunuz. Eminim ki siz de bu konuda Urfalılar'ın düşüncelerine tercüman olacak, belki köşenizde itibarı zedelenen Urfam hakkında yazılar yazarak, Urfalılar'ın yüreklerinde yer edineceksinizdir. En derin saygılarımla Necati UĞURLU