Tuncay sendromu
Şu anda Türkiye'nin en pahalı ve parıltılı takımı olan Fenerbahçe'de, çözmekte zorlandığım bir atmosfer hakim... Biliyorum bunu çözmek benim işim değil zaten... Aksi halde, Fenerbahçe'de yönetimin işi ne olur, Zico'nun bulunmasının sebebi hikmeti ne olurdu? Herkesi işini yapsın ama oturup maçı seyrederken de her defasında hasta olmaya mecbur değiliz. Fenerbahçeli arkadaşlarım da yaşıyor bu sıkıntıyı, gözlüyorum.
***
Bugün Fenerbahçeliler'in göğüslerini gere gere her zaman her yerde övündükleri ŞükrüSaracoğlu'nun muhteşemliğinin, Az Alkmaar maçında, silahlar ve bıçaklarla 15 kişinin, üstelik de Sevgililer Günü'nde yaralanmış olmasıyla nasıl bağdaşabildiğini sorarak, kılçıklık yapmayı ve insanların gururlarını yaralamayı aklımdan bile geçirmem.
***
Çok daha basit bir problemin neden çözülemediğini soracağım. Ki, öteki problemlere ışık tutabilsin... Af buyurun biraz top oynadığım için pratikten bilirim.
***
Tuncay, çok hızlı, çok eforlu bir futbolcu... Zaman zaman o hızının yararlarını ortaya koyabildiğini de ama zararlarının olabildiğini de görüyoruz. Tuhcay, orta sahadan çok hızlı bir biçimde rakip ceza sahasına inebiliyor, 78 saniye gibi bir sürede, rakip kalede muazzam tehlike yaratıyor. Fakat onunla birlikte (paralel koşma) aynı hızda içeriye sarkan hiç kimse olmuyor.
***
Buna karşılık çok daha genç bir takım olan AzAlkmaar'da bile, ikiüç forvet veya orta saha oyuncusunun, paralel olarak aynı hızda bizim kaleye sarkabildiğine tanık olduk... Samimiyetle düşünün: Bu problemi çözmesi gereken kişi ben miyim, Zico mu? Yoksa bu önemli bir problem değil mi? Değilse, Fener'e nice mutluluklar dilerim.