Koç ve demokrasi
Rahmi Koç, Milliyet'ten Derya Sazak'a verdiği beyanatta, "Başbakan ve partisi kimi isterse Cumhurbaşkanı o olacaktır" dedi. Ve ilâve etti: "Demokrasi, Avrupa Birliği diye konuşurken, Meclis'in seçtiği kişiye saygılı olmamız lâzım. Demokratik sistemin gereği budur." Rahmi Koç'un bu tavrı, iş camiasının Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına önemli bir tepki göstermeyeceğinin de kanıtı. Büyük çoğunluk, elbette başka birisini görmek ister Çankaya'da. Ama, bir zorlamanın veyahut yaratılacak gerginliğin ülkeye daha çok zarar getireceğinin farkındadır bu insanlar. İş camiasının büyük tepki göstermemesi, medyanın da daha ılımlı davranmasına yol açacaktır. Böylece, bir psikolojik harekâtla ülkede büyük dalgalanmalar yaratmak isteyenlerin pek kolay at koşturabileceklerini tahmin etmiyoruz. Zaten Rahmi Koç, cumhurbaşkanlığı seçiminde ancak hafif bir gerilim yaşanacağını, bunun da ekonomiye zarar verecek boyutlara çıkmayacağını vurgularken, bizimle aynı kanaati paylaştığını gösteriyor. Rejimi, aslında zıvanadan çıkaran sivillerdir. İş camiası, bazı aydınlar, medya kuruluşları ve bazı gazeteciler. Bu kesimin kışkırtması olmasa, asker de hiçbir adım atmaz. Ama kendilerine "Cumhuriyet'i koruma ve kollama görevi" sürekli hatırlatılırsa, işte o zaman ok yaydan fırlıyor ve demokrasi vurgun yiyor.