Taksi
Cengiz Semercioğlu taksicilerin kural tanımazlığını Sıraselviler'den Taksim'e çıkarken bekleyerek yarattıkları trafik sıkışıklığını örnek vererek anlatıyordu geçenlerde. Peki o taksilerin orada beklemesini engellemek kimin işi? Polisin değil mi? İstanbul'da günün her saati polisin bulunduğu belki de tek yer Taksim Meydanı. Niye 20 metre uzaktaki polis gelip müdahale etmez bu duruma? Sorsan "Bentoplumpolisiyim.Trafikçileregit" diye tersler sizi. Polisin toplumu, trafikçisi mi olurmuş? Varsa problem müdahale edeceksin. Taksicilerden "Polis arkadan plakamıza bakıp cezayı kesiyor, mağduruz" diye şikayet yağıyor. Bu şikayeti yapan birkaç taksici arkadaşımla konuştuk. "Birgündekaçtrafikkuralınıihlalediyorsun?" diye sordum. "Hiç" dedi. Sonra sabahtan akşama kadar emniyet kemeri takmamadan hatalı şerit değiştirmeye, kaç tane kural ihlali yapmış olabileceğini düşündük. En az 50 tane çıktı. Belki istisnalar vardır ama, bucezalardahaklılıkpayı olduğuna karar verdik. Taksicilerle ilgili bir konu daha. "Devlet taksilerin değiştirilmesi için neden vergi indirimi yapmaz?" soruma birçok mail geldi. Birkaç otomobil üreticisinden aradılar. Bu tür projeler hazırladıklarını ancak özellikle İstanbul'u yönetenlerin başta ilgilenip sonra hiç aramadıklarını söylediler. Bazı okuyucularım da plakası 500 bin YTL tutan taksilerin neden 10 bin YTL'lik araçlarla işletidildiğini soruyor. Belki de devlet bu plaka sahiplerine bir takım şartlar getirmeli.