Feminizmin ettikleri
Hıncal Uluç ağabeyim Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde yazdı. Ama ondan yıllar önce "Etekli iktidar" adlı kitabımın ön sözünde yazmıştı. Demişti ki: "Feminizm, 'kadın hakları, özgürlüğü ve eşitliği' diye ortaya çıktı. Bu çıkışı iki buluş destekledi: Vibratör ve doğum kontrol hapları.. Feministler 'orgazm hakları'nı vibratörle çözdüler ve doğum kontrol hapları ile de cinselliği fena halde özgünleştirdiler. Bunun kadına yansıyan yanı şu oldu: Erkekle daha fazla ve daha özgür ilişki. Ama orgazm için erkeğe muhtaç olmama.." Üstad bu işlerin aksakallısı! Benim gibi adamlar ise üstadın yanında çekirge! Çoğu okuyucum beni bilir. Feministleri günahım kadar sevmem. Peki, neden? Çünkü akıldan yoksun bir harekete tutuştukları için. Kadınlığı yücelteceklerine, çoğu kadının gözünü körelttiler. Gözleri dönen çoğu feminist kadınlar nereye hücum ettiler? Eczanelere. Neden? Doğum kontrol hapı almak için! Doğum kontrol hapını yutan çoğu feminist kadın daha sonra ne yaptı? Seks malzemeleri satan dükkanları arşınlamaya başladılar. O zamanlar şimdiki gibi değil. Her köşe başında "seks shop"lar yok. Tanıdıklar vasıtasıyla "tezgah altından" vibratör aldılar. Hemen işe koyuldular! Ama çok geçmeden gerçeği öğrendiler. Çünkü bu işte bir yanlışlık vardı. Yanlışlık ise şuydu: "Vibratörle, doğum kontrol hapının bir arada kullanılmayacağı gerçeği." O günden sonra feministler yeni bir anlayış geliştirdi. O anlayışı birazdan yazacağım. Şimdi Hıncal ağabeyimden ayrıldığım noktayı belirteyim. Üstad ne demişti: "Feministler orgazm haklarını vibratörle çözdüler." Bence, Hıncal ağabeyim burada yanıldı. Feministlerin yeni anlayışı neydi? "Doğum kontrol hapını kullanmaya devam edip, erkeği vibratör gibi kullanmak." Bana sorarsanız, işin doğrusu da buydu. Ya vibratörden vazgeçecektiler, ya da doğum kontrol hapından. Çünkü ikisi bir arada olmuyordu. O saatten sonra erkeğin yeni rolü, eline tutuşturuldu. Erkeğin oynayacağı rol neydi? "İki kalem pille çalışan titreşimli bir vibratör...!" Peki erkekler dünyasında ne oldu? Yine Hıncal ağabeyime kulak verelim: "Resmen hezimete uğrayan erkeklerin gururunu, kimliğini kurtaran icat, 'Viagra' oldu." Üstad burada haklı. Yıllardır İtalyanlar'ın meşhur Pisa Kule'si gibi yan yatan erkekler, şimdilerde Amerikalılar'ın Özgürlük Anıt'ı gibi dik durmanın mücadelesini veriyor. Bakalım nereye kadar 'Viagra'ya sırtımızı dayayacağız!