Kanun namına
Çocukluğumuzda degman oynarken "kanunnamına" teslim olmayı öğrenmiştik. Kimsenin kapısını çalmadan içeri girmedik. Kimsenin ekmeğine göz dikmedik. Toprakları yağmalamadık. Ermeni-Kürt diye kimseyi ayırmadık, hemşehricilik yapmadık. Ve hiçbir zaman da "Neredebudevlet?" diye bağırmadık. Devletin bizler için olmadığını, çocukken öğrenmiştik çünkü.
***
Yoo yalan değil, yasak kitaplar okuduk. Ama kimsenin canına okumadık. Beceremedik militan olmayı bile. İşçilerin, kendileri için savaşan insanları yolda bıraktığını geç öğrendik. O işçilerin, kendilerini sevmeyen partileri iktidara getirmesine o yüzden şaşırmıyoruz artık. Ve o işçileri savunuyoruz hala... Yarı yolda bırakmayı, bizler kendimize yediremediğimiz için...
***
Platonik aşklarımız vardı, nice zenginliğe değişmedik. Nöbetlerde tüfek çattık da, devlet baba katillerle barışık yaşayan düzene hiç çatmadı, bizlere çattığı kadar. Şehirleri görgüsüz yapan insanlardır. İnsanları görgüsüzlüğe iten de, kişiye özel kanunlar. "Kanunnamına" ellerini kaldırmayanların, bütün kutsal değerlerin üzerinde zıpladığını görüyoruz. Yağmalanan bir ülkenin sahipsiz işçilerine kalanları da...
***
Bizler kalbimizdeki anahtarı, çocukluğumuzda devlete teslim ettik. Devlet baba bizleri hırsızlardan, katillerden korumadı... Vatan borcumuzu katıksız ödedik. Ne vergi borcumuz var, ne diyet borcumuz Bir can borcumuz var, onu da öderiz elbet. Alacaklarımızamahsuben!