Hepimiz insanız
Odamda bir fotoğraf durur. 1988 yılında çekmişim. Şimdi hatırlamadığım Yeşilçam'dan bir ünlünün cenazesine, NubarTerziyan da katılmıştı. Cenaze namazı için saf tutanların arasına katılmamış, kendi başına saf tutmuştu. Beyaz pardösüsü, elinde çantasıyla hazırolda dururken... O fotoğraf, gerçeğintekilşahsı olarak duruyor. "HepimizErmeni'yiz" diyen samimiyetsiz çoğunlukların aksine.
***
NubarTerziyan, yüreğinin saksılarını suluyor o fotoğrafta. İnsanlık çiçeklerini. Hepimizin insan olduğunu bizlere hatırlatan bir duruş. Dil, din, ırk ayrımı yapmadan.
***
Şimdi dört bir yanımızda düşmanlık tacirleri. Kaba saba adamların elinde telef olduk. Bizler fazla olan şeylerimizi eksilttik de hiçbir şey bırakmadık hatta. Sevgiyi, zarafeti, karşımızdakine saygılı olmayı.
***
Gazete sayfalarına iktidara körkütük yazılar yazıp, gözleri paradan başka bir şey görmeyenler, ülkeyi de kendi rotalarına çevirdiler. Onların saldırgan gençlere ihtiyacı var artık, fingirdek kadınlara. Onların düşmanlığa ihtiyacı var. Ülkemizin ruhunu öldürürken... Yeni haritalar hortlatırken.
***
Ülkeyi sevmek, sokaklarda haykırmak değil ya da birilerini başından vurmak. Ülkeyi sevmek, göz yummak değil ihanetlere ya da bayrağın arkasına geçip, her türlü yolsuzluğu kendisine hak saymak. Ülke, NubarTerziyanduruşuyla sevilirdi, çocuklarımıza öğretemedik. "Hepimizinsanız" duruşlu, konuşmayan fotoğraflarla...
***
Gerçek, ihtar edilmeyecek kadar açık ve net artık. Bizleri, birbirimize kırdırmanın festivalinde dans etmeye götürüyorlar. Ama bizlerde, yağmur öncesini haber veren serçelerin telaşı bile yok. Vur patlasın çal oynasın.