Boşta gezen çocuklarımız ve ihracat patlaması
OECD raporuna göre, Türkiye işsiz güçsüz-okula gitmeyen genç sayısında OECD rekorunu kırmış. Ülkemizde 15- 19 yaş arası nüfusun 'kızlarda' yüzde 47.5'i, 'erkeklerde' ise yüzde 25'i okulda okumuyor ya da bir işte çalışmıyormuş. Nüfusumuzun genç bir nüfus olduğunu da düşünürsek olayın boyutu daha iyi anlaşılır. 15-19 yaşındaki çocuklar okumazlarsa, çalışmazlarsa ne yapar? Okumayan, çalışmayan genç insanın hedefi olur mu? Hedefi olmayan insan sağlıklı olur mu? Bu insanlar hiçbir şey yapmasalar dahi psikolojisi bozuk insanlar olur. Ondan sonra da her şeye düşman hale gelirler. Birçok OECD ülkesinde 15-19 yaş arasında okumayan ve çalışmayanların oranı yüzde 10'dan daha azmış. Bırakalım göstergelerle, yarısından fazlası ithalattan sağlanan ihracattaki patlamalarla övünmeyi de, biraz gerçekçi olalım. İthalat ile ihracat arasındaki fark büyüdükçe, ihracatın içindeki ithal mal oranı büyüdükçe, çocuklarımız okulsuz ve amaçsız oluyor. Cari açık büyüdükçe toplum içindeki gelir dengesizliği artıyor. Çocuklarını eğitemeyen toplumların kalkınmasından söz edilemez. Eğitim devletin görevi, anne babadan önce! Ülkenin geleceği için!