Prezervatif ve Viagra vergi iadesine girer Sağlık harcamaları yalnız tedavi harcamaları olarak değil, koruyucu harcamaları da içerecek şekilde anlaşılmalıdır. Yasada bu konuda bir sınırlama getirilmemiştir. Getirilmesinin de mantığı yoktur. Bütün dünya koruyucu hekimliği öne çıkarırken, koruyucu sağlık giderlerini sağlık harcaması saymamak doğru olmaz.
KORUMAK DA ÖNEMLİ Bu nedenle, en başta aşı giderleri ile çocukluktan başlaması gereken diş bakımı için yapılan fırça, macun vb. giderleri olmak üzere, check-up, kan tahlili, tansiyon aracı, derece ve benzerleri için yapılacak giderler, cinsel ilişki ile geçen hastalıklardan korunmak için kullanılan prezervatif giderleri de bu kapsamda vergi indirimine konu olmalıdır. Nitekim, İstanbul Defterdarlığı 18.3.2003 tarih ve GVK-63/5-5541 sayılı özelgede, "Ücretlilerin yaptığı ilaç masrafı, sağlık malzemesi, hastane giderleri ile muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve diş protez ücretleri, gözlük ve lens alınması gibi harcamaları kapsamakta olup steril pamuk, diş macunu, diş fırçası ve sabunun da yukarıda sayılan sağlık malzemesi içerisinde mütalaa edilmesi gerekmektedir" demiştir. Viagra bu tür ilaçların en çok bilineni. Bunların fonksiyonu erkeklerin cinsel gücünü artırmak. Öyle olunca da sağlık mı yoksa eğlence harcaması mı olduğu tartışılır oluyor. Özellikle 'azgın teke' sendromunda olan erkekler için konu önemli. Bu ilaçların vergi iadesi kapsamına girip girmeyeceği konusunda iki görüş var. Bir görüşe göre, bunlar ilaç olduğu için her halükarda vergi iadesi kapsamına girer. Diğer görüşe göre ise doktor ilaç olarak verdiyse sağlık harcamasıdır.
BİZCE GİRMESİ LAZIM Bize sorarsanız, bu şeyler uyuşturucu vb. gibi sağlığa zararlı ve yasaklı olmadığına göre iyi şeylerdir. İlle de doktorun vermesi gerekmez. Adam kullanmadığı zaman sıkıntıya giriyor, kullanınca rahatlıyorsa en azından psikolojik olarak rahatlar ve daha sağlıklı olur. Aspirin gibi. Dolayısıyla vergi iadesine girmesi gerekir. İyi bayramlar ve yeni yılın güzellikler getirmesini diliyorum.
Sağlık harcamaları yalnız tedavi harcamaları olarak değil, koruyucu harcamaları da içerecek şekilde anlaşılmalıdır. Yasada bu konuda bir sınırlama getirilmemiştir. Getirilmesinin de mantığı yoktur. Bütün dünya koruyucu hekimliği öne çıkarırken, koruyucu sağlık giderlerini sağlık harcaması saymamak doğru olmaz. 
