Fenerbahçe Parkı
İlk yarı bitti, kafamızı biraz dinlendirelim dedik ama nerede. Derneklerin 100. Yıl kutlamalarına koşturmaktan tabiri caizse anam ağladı. Cuma günü Kadir Has Ünivesitesi'nde, salı günü İstanbul Üniversitesi'nde panel konuğuydum. Geçen yazımda size bunlarla ilgili bilgi vermiştim. Salı gecesi 1907 Derneği'nin 100 Yıl'a merhaba balosunda Faruk Ilgaz tesislerindeydim. Perşembe günü de stadın ışıklandırmasında 19.07'de Kadıköy'deydim. Beşiktaş ve Galatasaray'ın 100. Yıl kutlamalarını yakından izledik. Güzel şeyler yaptılar ama, kimse kusura bakmasın. Henüz 2007'ye girmememize rağmen Fenerbahçe'nin şu ana kadar yaptıkları bile iki kulübümüzü de fersah fersah geride bıraktı. Önümüzde 365 gün var? Neler olacağını varın siz tahmin edin. Bu akşam yanımızda çok sevdiğimiz bir Galatasaraylı arkadaşımız vardı. "Ne var yahu! Bir kaç lamba yandı ne büyütüyorsunuz?" dedi. Bende doğru, "Gözlerimiz sizin Ali Sami Yen'de yaktığınız o küçük meşaleyi arıyor. Hani dışarıdan hiç görülmeyen, sadece stadın içene girenlerin göz ucuyla baktığı meşale. Yalnız onu yakabilmek için bile para bulamadınız o yüzden söndürdünüz unuttunuz mu? Şuraya bak, Kadıköy ışıl ışıl! Baktıkça insanın içi açılıyor. Buraya bakta gerçekleri gör" dedim. Doğru dedi başını salladı. Evet işin doğrusu da bu. Fenerbahçe her daim farklılakları yaratan kulüp olmuştur. 1907'nin gecesi de başka bir güzellikti. Onu da diğer yazımda kaleme alırım.