Fenerbahçe doludizgin
Maçın başında gördük ki her iki takımda sahaya yenilmemek için çıkmış. Düşünebiliyormusunuz 'Dünyü Derbisi' denilen Fenerbahçe- Galatasaray maçındaki ilk pozisyon 20. dakikada gerçekleşiyor. Ümit Karan'ın kaçırdığı bir gol var. Yani 20 dakika sahada futbol adına hiç birşey yok. Zico'nun sahaya çıkardığı kadroyla, Gerets'in sahaya çıkardığı kadroya bakıyorum sanki birbirlerine aman dengeler bozulmasın der gibiler. Cihan ve Ergün'ün kanatlarda oynaması çift ön liberoya Ayhan ve Inamoto'nun yerleştirilmesi Gerets'in niyetini açıkça belli ediyordu. Zico ise buna karşılık Appiah, Deniz, Aurelio orta sahasıyla ilk önce savunma benim için önemli diyen adamdı. Bu kadar az pozisyonun yaşandığı derbiyi fazla izlememiştim. Fenerbahçe, Uğur'un çabasıyla getirdiği topla ve Alex'le golü bulduğunda belki de ilk pozisyona giriyordu. Arkadan Kezman'ın vuruşu takımı tamamen rahatlatıp ilk 45 dakikada soyunma odasına gönderdi. Skor 2-0 olduktan sonra Gerets dolayısıyla Galatasaray'ın risk almaktan başka çaresi kalmadı. Bu nedenle de Sabri ve Necati oyuna dahil edildi. Etkili ataklar 2. devre Galatasaray'dan gelmeye başladı. Ümit Karan'ın golüyle 2-1'i yakaladıktan sonra da Fenerbahçe için sıkıntılı dakikalar başladı. Burada Gerets'in hamlelerine karşı bir hamle yapmayan Zico'yu düşünmeye davet ediyorum. Dünkü maçta Önder-Arda, Tomas-Kezman, Ümit Karan-Lugano ikililerinin yaptığı mücadeleye hayran kaldım. Alex gol atmasına rağmen hala tam olarak Fenerbahçeliler'in istediği performansta değil. Aurelio-Deniz ikilisi o bölgeye iyi oturdular. Sonuçta Fenerbahçe 3 büyük takımla arka arkaya yaptığı maçlarda 2 galibiyet 1 beraberlik çıkartan takım oldu. Türkiye'de herşey skora bağlı olduğu içinde (Bunu skorlar için yazanlara söylüyorum) artık 7 puan öndeki takımın patronu Zico'yu yerden yere vurmadan, futbol bilincinizi tahlil edin.
