İlgili kuruluşlar kim ola ki?
Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Okan Tüysüz ve Prof. Dr. Haluk Eyidoğan. Hepsi yer bilimi konusunda uzman isimler. Biz onları deprem uzmanı diye biliyoruz. Her yer sarsıntısından sonra televizyona çıktıklarında böyle takdim ediliyorlar çünkü. Bu değerli bilimadamları geçtiğimiz hafta yine uyardılar necip Türk halkını. Önümüzdeki 30 yıl içinde çok büyük bir Marmara depremi beklendiğini, büyüklüğünün tahminen 7.6 olacağını, 100 binden fazla insanın öleceğini, sadece İstanbul'da 40 bin binanın yıkılacağını ve zararın 11 milyar dolar olacağını söylediler. 11 milyar dolar ne demek biliyor musunuz? İMF'Den 1 milyar doları alabilmek için attığımız taklaları, verdiğimiz tavizleri hatırlayın. Bu deprem Türkiye ekonomisini batıracak. Bugün "Biz nasılsa Ankara'dayız. Burası deprem bölgesi değil, bize bir şey olmaz" diyerek ülkeyi yönetenler de batacaklar deprem sonrası. Hepsinden önemlisi, can kayıpları. Depremin gece olacağının garantisi yok. Gündüz olursa tamamen yıkılacak okul sayısı binden fazla İstanbul'da. Kaçınız çocuğunuzun okulunun depreme karşı dayanıklı olup olmadığını araştırdınız? Peki böylesine büyük bir felaket adım adım gelirken, bilim adamları her fırsatta yetkilileri uyarırken, o yetkililer ne yapıyorlar? Var olma nedeni vatandaşa hizmet olan devletimiz nasıl önlemler alıyor? Yerel yönetimlerin nasıl önlemler aldığını geçenlerde yapılan deprem tatbikatında gördük. Deprem konteynerlerinin yerinde yeller esiyor. Var olanların içi talan edilmiş durumda. Tatbikatta bile kaza yerine önce imamla cenaze arabası geliyor. Yol kenarına dikilen "Afet yolu. Park etmek yasak" tabelaları marifet sayılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı "İstanbul depreme hazır. Binalar hariç" diye kafa bulur gibi açıklamalar yapıyor. Merkezi yönetimin yani Ankara'nın ise hiç umurunda değil deprem. Bilim adamları Marmara Denizi altında sismik araştırmalar yapabilecekleri yeni bir gemi alınması için devlete neredeyse yalvarıyorlar. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) "Bütçede yeri yok" diye ödenek çıkarmıyor. Yabancıların gemileri ile araştırma yapmak zorunda kalıyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili ve iç denizi bulunan bir ülke olduğumuzu hatırlatırım. Aynı DPT Başbakan'a 35 milyon dolara yeni uçak alınmasına bütçede yer açabiliyor. Deprem bağıra bağıra geliyor dostlar!!! Siz bilim adamlarının sözlerine kulak verin. Onları dinleyin ve hazırlıklarınızı yapın. Deprem sonrasında sakın ha devletten bir şey beklemeyin. Çünkü devlet bu aralar çok meşgul. Vatandaş için var olduğundan bi haber, doymak bilmeyenlerin karnını şişirmeye uğraşıyor.