Referandum mu dediydiniz?
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, sahne veya podyum ünlüsü bazı kadınların beyanatlarını değerlendirip, "gerçekte kaç para ettiklerini" hükme bağlarken, ATO Başkanı Sinan Aygün bu tür "ciddi" konulara hiç girmiyor. Daha tırı vırı(!) işlerle uğraşıyor. Allah'ı var, tek başına aslanlar gibi de muhalefet ediyor. Yaptırmadığı araştırma, inceleme kalmadı. Her gün de ilginç bir beyanat patlatıyor. Yaptırdığı araştırmaları bize de gönderiyor sağolsun, her bir cilt 7-8 kilo çeker, tamamını okumaya kalksanız kafayı üşütürsünüz.
***
Sinan Aygün'ün son beyanatı şöyle: - Önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde halkımıza, AB'yi de soralım. İstiyor musunuz, istemiyor musunuz, diyelim. Eğer istemiyoruz çıkarsa, gidip AB'nin önüne koyarız: Bakın halkımız sizi istemiyor.
***
Tamam bu da bir öneri... Hem de demokratik bir öneri... Belki de AB'den giderek daha fazla uyuz kapmaya başlayan halkımız, diyecektir ki: - Alın AB'nizi öpeyim tımarınızı!
***
İyi de sonra ne olacak? Halkımızın duygularına bakıp da AB ile müzakereleri bir yana bıraktığımız zaman, bu memlekette kim reform yapacak? Hangi dürtü, saik, ileri görüş ve vizyonlarla yapılacak reformlar? Ben Sinan Bey'e sadece şunu sormak isterim Halihazırda bile AB'nin bütün baskı ve yalvarmalarına rağmen, bu ülkede parlamenter ve bürokrat dokunulmazlıkları kaldırılamıyorsa... Çıkartılan bunca yasaya rağmen yolsuzluklar tam gaz devam ediyorsa... Şeffaflık denilen en önemli müessese, hâlâ Türkiye'ye çok uzaksa... Nasıl olacak da, Türkiye yeni reformlara imza atacak?
***
Atatürk, bu topraklarda yaşayan bir ümmetten, padişah kullarından aslan gibi bir millet çıkarttı, topu topu 15 yılda... Çünkü O'nun bir vizyonu vardı ve Batı aleminin yönlendirmelerine ihtiyacı yoktu. Sonra ne oldu? Çok partili parlamenter demokrasiye bile 15 yılda geçebildik. Geçtikten sonra da, milletin oylarını kafesleyebilmek için bir yandan 200 milyar dolarlık enkaz yatırım yapılırken, bir yandan da yüzlerce imam hatip lisesi açıldı. Şimdi de bu imam hatipleri ne yapacağız diye gırtlak gırtlağa geldik. Bana hiç kimse sen ülkene güvenmiyor musun, diye traş etmesin. Ülkeme güveniyorum ama yönetenlere güvenmiyorum. Bize değil, arkadaşlara AB sopası şart!