AB ve ahde vefa
Avrupa Birliği Komisyonu Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn, beklenen açıklamayı yaptı: "Raylar tamir edilinceye kadar tren yavaşlayacak... kaza yok." Gümrük Birliği ile ilgili görülen 8 başlık (taşımacılık, iş kurma ve hizmet sunma hakkı, malların serbest dolaşımı, balıkçılık, mali hizmetler, tarım, çevre ve dış ilişkiler) askıya alındı. Diğer başlıklarla ilgili müzakereler sürecek ama, Türkiye "yükümlülüklerini" yerine getirene kadar hiçbir başlık kapanmayacak. Rehn, "yükümlülük" hatırlatmasının yanı sıra, "ahde vefa"dan da söz etti. Türkiye, Katma Protokolü, AB'nin yeni üyelerine teşmil edeceğini vaat etmişti; oysa, Kıbrıs'a farklı davranıyor davranıyor ve limanlarını açmıyordu. Eğer burada bir ahde vefa söz konusu ise Türkiye'nin de Avrupa'ya bazı hatırlatmalarda bulunması gerekiyor. Rumlar, Kıbrıs adına üyelik başvurusunda bulununca, önceleri AB, Türkler'le aralarındaki ihtilâf halledilmediği için, olaya soğuk bakmıştı. Ama, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesi, Yunanistan'a aradığı fırsatı verdi; Türkiye'ye karşı vetosunu kaldırma mukabilinde, AB-Kıbrıs müzakereleri başladı. Daha sonra, 1999 Helsinki zirvesinde, Türkiye'nin adaylığı kabul edildi. Ama Helsinki Nihai Senedi'nde Kıbrıs'a atıfta bulunuluyordu. Finlandiya Başbakanı, AB Dönem Başkanı Paavo Lipponen, "Kıbrıs'ın, bir şart, bir kriter olmadığına, sadece siyasdiyalogun unsuru sayıldığı"na dair mektup verdi. Bu teminat, en üst düzeyde 2 komisyon üyesi Solana ve Verheugen tarafından tekrarlandı. Asıl "ahde vefayı" bizim hatırlatmamız gerekiyor. Çünkü, AB, Kophenag kriterlerinde bulunmayan Kıbrıs'ı, her aşamada gündeme getirip, bizden bir adım daha atmamızı istiyor; hem de Kıbrıs Türkleri'nin Annan Planı'nı kabul edip, uzlaşma lehinde tavır koymasına rağmen. Kıbrıs Türkleri'ne yönelik ticarkısıtlamaların kalkacağı vaadi de yapılmıştı. Bu hususta da hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Türkiye-AB ilişkilerinde "nalıncı keseri" durumu ortaya çıktıkça, araya soğukluk giriyor. Tekerlemeyi hatırlatalım: "Yok nalıncı keseri gibi hep bana, Rabbena / Var testere gibi bir sana bir bana"