Sezer'in tavrı Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'in görüşleri, Türk seçkinlerinin bir kısmının Jakoben zihniyetiyle örtüşüyor. Milli Eğitim Bakanı'nı benimsemediği için, "laik Cumhuriyet" adına tepkisini koyarak, Milli Eğitim Şûrası'na katılmıyor; bir mesaj bile göndermekten sakınıyor. Daha önce, 10 Kasım'da yaptığı konuşmada da birçok kimseyi hayrete düşüren sözler sarf etmiş, Avrupa Birliği ile siyasiktidarın ilişkilerini şu cümleyle eleştirmişti: "Sömürgeci güçler, silâhla yapamadıklarını ekonomik yollarla yapıyor." Ayrıca, Atatürk'ün Büyük Taarruz öncesi TBMM'nin gizli oturumunda ortaya koyduğu görüşleri, gene Avrupa Birliği'ni eleştirmek maksadıyla hatırlatmıştı: "Hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatlarıyla, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin." (6 Mart 1922) Star gazetesi, Atatürk'ün 29 Ekim 1923 tarihli bir başka konuşmasını yayımlamış: "Bütün çalışmalarımız, Türkiye'de çağdaş, bu sebeple Batılı bir hükûmet oluşturmaktır. Uygarlığa girmeyi arzu edip de, Batı'ya yönelmemiş millet hangisidir?" (Fransız yazar Maurice Pernot'ya verdiği demeç) Hep söyleyip, yazıyorum. Sezer, ülkemizde hayli azınlıkta kalan görüşü temsil ediyor. Bir yandan dindara kuşkuyla bakarken, bir yandan da Batı dünyasının Türkiye hakkında gizli emeller taşıdığını ve güvenilmez olduğunu düşünüyor. Baksanıza, Atatürk'ü bile ters yüz edip, neredeyse Batı düşmanı yapacaktı.