Anar anketine yorumumuz
Yeni Şafak'ta yayımlanan anketi bugün de yorumlamaya devam edelim. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti'ye oy verenlerin % 64.9'u, bugün de kendi partisine oy vereceğini ifade ediyor. Geri kalan seçmen, diğer partilere ufak oranlarda kaymakla birlikte, % 20.7'lik bir kitle bir partiye oy vermekte kararsız. Bu sonuçlar, Tayyip Erdoğan'ın gazetecilere yaptığı açıklamayı teyit ediyor: "AK Parti'de bir zayıflama var ama, bir başka partiye doğru yöneliş olmamış, seçmen kararsızlık noktasına sürüklenmiş." Buna mukabil, meselâ, MHP, oyunu % 67 oranında koruyor, ama 10 puanını AK Parti'ye kaptırmış durumda. Saadet Partisi'nden de AK Parti'ye aynı oranda bir kayış var. Seçmenin tercihinin "kararsız" hanesinde kalması, AK Parti'nin, onları, geri kazanmasını kolaylaştırıyor. Eğer, AK Parti gerilerken, bir başka partide önemli artışlar meydana gelseydi, Tayyip Erdoğan'ın işi çok daha zor olacaktı.
***
Seçmen çoğunluğunun, Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak görmek istemediği de anlaşılıyor. "Erdoğan Cumhurbaşkanı olsun mu?" Evet % 29.7, Hayır % 39.6, Başbakan olarak hizmet etmeli % 13.4, Gerilim olur % 9.7. "Gerilim olur" ve "Hayır" bir arada düşünüldüğünde, % 50 civarında bir kesimin, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını istemediği ortaya çıkıyor. Ama gene de, diğer adaylara bakılırsa, "Erdoğan Cumhurbaşkanı olsun" diyenler açık ara önde. Halkın en büyük arzusu, Cumhurbaşkanı'nı kendisinin seçmesi. % 75, bu fikre sıcak bakıyor. Mart ve Nisan aylarında tartışma, sadece, laiklik üzerinden yürütülmeyecek; siyastemsil gücü hayli yara almış olan bir Meclis'in Cumhurbaşkanı'nı seçmesi, münakaşayı daha da alevlendirecek.