Bravo polise!
Görevlerini yapmışlar niye ayrıca "bravo" diyorsun ki? Diyeceğim çünkü görev işte böyle yapılır. İki gün önce gece 01.00 sularında, polis şüpheli gördüğü bir aracı durdurmak istiyor. Araç kaçmaya başlıyor. Polis peşinde. İçinde üç kişi bulunan araç, önce Bostancı sahil yoluna sapıyor. Kartal'a kadar gittikten sonra TEM'e yöneliyor. Tam bir manevra ile Çamlıca gişelerinden E-5'e girip, Boğaziçi Köprüsü'ne doğru kaçıyorlar. Hem köprüde, hem de Beşiktaş çıkışında kurulan polis barikatlarını herşeyi göze alarak aşıyorlar. Aşırı hız sebebiyle de yolda, bir çok araca çarpıp zarar veriyorlar. Tam bir Los Angeles hikayesi!
***
Amerikan polisi yakalar da Türk polisi ne yapar peki? Haliç Köprüsü üzerinde, tam 110 km kaçtıktan sonra firariler iflas bayrağını çekiyorlar. Arabadan atlayıp yaya tüymeye çalışıyorlar. Sütlüce'nin karanlık sokaklarına dalıyorlar. Polis hâlâ peşlerinde... Çünkü bu bir onur meselesi olmuştur artık. Ben de olsam, Bağdat'a kadar takip ederdim.
***
Kaçaklardan biri yakalanıyor, diğerleri kaçıyor. Yakalanan kişi masum olduklarını söylüyor, doğru olabilir ama polisten bu kadar kaçılınca durum değişir. Şimdi diğer iki hempa da evlerinden rahatça alınacaktır. İstanbul polisini, bu kovalamacayı başarıyla tamamladıkları için tebrik ederim. İnsana emniyet duygusu, muhtemel suçlulara da cayma duygusu verdikleri için...