28 Şubat enkazı
Konu, İslâmi holdingler olduğu için, hiçbir ilişkisi bulunmasa dahi, AK Parti Hükûmeti, işin içine çekiliyor. Bu gibi spekülasyonları önlemek amacıyla, bir an önce Sermaye Piyasası Kanunu değiştirilmeli; bütün şirketlerin mal varlıkları, ortakları, bilançoları süratle tesbit edilmeli; firmaların içini boşaltacak adımların önünü kesecek önlemler alınmalı; işin içine dolandırıcılık karışmışsa, yani, insanların eline verilen kâğıtlar pay defterine işlenmemişse, paralar yatırım yerine girişimcilerin özel kasalarına akmışsa, bunu yapanlar hakkında bir an önce ceza davaları açılmalı; gerektiği takdirde şirketlere kayyum atamasına gidilmeli. AK Parti Hükûmeti koca bir enkaz devraldı. Bu aslında 28 Şubat enkazıydı. İrtica bahanesi, birçok kişinin eline fırsat verdi. Hem laiklik sömürüldü, hem İslâmiyet. "Laiksermayenin" kurduğu bankalar peş peşe battı. İslâmi holdingler, çoğu hayal tacirliğiyle, saf Müslümanların kanına girdi. Bu işi temizlemek görevi şu anda AK Parti Hükümeti'ne düşüyor. Erdoğan'ın, Yimpaş olayıyla veya İslami holdingzedelerle özdeşleştirilip, sorgu suale muhatap kalmasından dolayı rahatsızlık duyduğunu biliyoruz. Fazlaca alıngan davranıyor. Madem konuyu istismar etmek ve AK Parti'ye yamamak isteyenler var, o da, hukukdüzenlemeleri bir an önce yapıp, bu iddiaları süratle ortadan kaldırabilir. Bence vakit geçirmeden atılması gereken adım budur.
***
SPK Başkanı Cansızlar, hükûmetin 2003 yılından beri harekete geçmemesinden yakınıyor. Cansızlar'ın teklifleri arasında Cem Uzan'a uygulanan 5020'ye benzer bir düzenleme de var. "Kişi,yakınlarıdadahilolmaküzerebütünmalvarlığıylasorumluolsun." Ama işin bu hale gelmesinde SPK'nın sorumluluğu unutulmamalı. 28 Şubat'ın yeşil sermayeyi tasfiye etmek kararlılığı yüzünden, SPK, sermaye artışına izin vermedi ve bu firmaların denetimsiz, açıktan para toplamalarına fırsat yarattı. İzin verseydi, paralar banka kanalıyla gelecek ve SPK denetimine girecekti.