Diyelim ki, Ahmet Amca'nın bir taşınmazı var ve aylık bin liraya işyeri olarak kiraya verdi. Bin lira kiradan 200 lira vergi kesilir. Eline 800 lira geçer. Diyelim ki, Ahmet Amca'nın kardeşi Ayşe Teyze'nin de aynı yerde taşınmazı var ve aylık bin liraya konut olarak kiraya verdi. Eline her ay bin lira geçer. Ertesi yıl Mart ayı geldiğinde işin vergisine bakılır. Ahmet Amca işyeri kira gelirinden vergi kesildiği ve yıllık kira tutarı da 19.800 lirayı aşmadığı için beyanname veremez. Yani 12 bin lira kira üzerinden 2.400 lira vergi kesilir, elinde net 9.600 lira kalır. Ayşe Teyze ise beyanname vermek zorundadır. Bu beyannamede önce 2.400 lira konut istisnası, sonra da kalan tutar üzerinden yüzde 25 götürü gider düşer.
Beyannamevermiyor Geriye kalan 7.200 lira üzerinden yüzde 15 oranında 1.080 lira vergi öder. Eline net 10.920 lira kalır. Birinin ödediği gelir vergisi 2.400 lira, diğerinin 1.080 lira. Sonuçta taşınmazını işyeri olarak kiraya veren Ahmet Amca kardeşi ile aynı kira gelirini elde ettiği halde onun iki katından fazla vergi öder. Nedeni çok basit: En düşük vergi oranı yüzde 20 iken, kiralarda vergi kesinti oranı yüzde 20 idi. Vergi oranları düştü, en düşük oran yüzde 15, kesinti oranı yine yüzde 20. Üstelik bu insanlara kira tutarı belli bir rakamı aşmazsa beyanname de verdirmiyoruz. Çünkü beyanname verirlerse fazla kesilen verginin iade edilmesi gerekiyor. Ahmet Amca beyanname verse ödeyeceği vergi Ayşe Teyze ile aynı olacak. Kira geliri 19.800 lirayı geçseydi beyanname verecekti ama geliri düşük olduğu için beyanname veremiyor. Yani sistem düşük işyeri kirası elde edeni eziyor.