TÜİK'in açıklamasına göre, Aralık ayında imalat sanayiinde üretim Kasım ayına göre yüzde 12.2 azalmış. 2007 Aralık ayına göre de azalma yüzde 16.4. Kapasite kullanım oranı 2007 Aralık'ta yüzde 81.1 iken, 2008 Aralık ayında yüzde 64.7 olmuş. Devlet ve özel sektör ayrı dikkate alınınca durum daha dikkat çekici. Özel sektörde kapasite kullanımında meydana gelen düşüş biraz daha az. Çünkü özel sektör imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı Aralık 2007'de yüzde 79.7, Kasım 2008'de yüzde 72.2, Aralık 2008'de yüzde 65.2. Devlete ait imalat sanayiinde ise Aralık 2007'de yüzde 90.6 olan kapasite kullanımı, Kasım 2008'de yüzde 75.3, Aralık 2008'de ise yüzde 61.6 olmuş. Demek ki, devlete ait imalat sektöründe kriz daha şiddetli, özel sektörden daha fazla desteğe ihtiyacı var.
İthalhammaddeyeayrıcalıkvar Dahilde işleme rejimi diye bir rejim var. Bu rejime göre yurt dışından malzeme alıp bu malzemeyi yurt içinde işleyip ihraç edenler yurt dışından gelen mallar için gümrük vergisi, KDV ödemezler. Yurt dışından alınan hammadde için KDV ödenmeyip, yurt içinden alınan için ödenirse, ithal edilen lehine haksızlık doğuyor. Katma Değer Vergisi Kanunu'na 1998 yılında eklenen bir geçici madde (geçici madde 17) ile bu haksızlık giderildi. Ama geçici maddenin uygulanma süresi 31.12.2008'de doldu. Sonuçta dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından alınan hammaddelerin ithalatlarında KDV ödenmiyor. Ancak yurt içinden alınan hammaddelerde 01.01.2009 tarihinden itibaren KDV ödenmek zorunda. 10 yıldır hiçbir sorun yaşanmadı. İmalatçı malını KDV ödeyip, ihracattan sonra geri almak için uğraşmadı. İthal edilen madde ile yurt içinden alınan madde arasında fark olmadı. Sürenin uzatılmaması, bu kriz ortamında hem imalatçıya ek yük yaratıyor, hem de yabancı mallarına rekabet üstünlüğü sağlıyor. Madde yeniden ve derhal yürürlüğe konulmalı. Yoksa kriz döneminde kendi kendimize kötülük yapıyoruz.