Doğalgazın doğal ekonomisini yaşıyoruz. Neredeyse tüm ülkenin ısınmasını doğalgaza bağladık. Yetmedi, doğalgazdan elektrik üretimine geçtik. Öyle ya! Ne suyumuz var, ne rüzgarımız, ne güneşimiz ve ne de termal kaynağımız! Doğalgazın yüzde 65'ini Rusya'dan alıyoruz. Yüzde 30'unu İran'dan. Kalanı gemi ile geliyor. Doğalgazdan elektrik üretmek o kadar cazip gösterildi ki, hatta bunu yapabilmek için durup dururken vatandaşın elektriği bile kesildi, elektrik sıkıntısı yaratıldı. Sonuçta rant mı sağlandı, başka şey mi yapıldı bir tarafa bırakalım. Bugüne bakalım. Bakan açıklama yapıyor, 'Sıkıntı yok' diyor. Ama öbür taraftan doğalgazdan elektrik üreten santrallere ikinci yakıta geç talimatı veriliyor. Nedir ikinci yakıt? Fueloil. Yani petrol. Doğalgazdan çok daha pahalı. Barajlardan daha fazla su bırakılıp daha fazla elektrik üretilemediği için doğalgaz santralleri ikinci yakıta geçiyor. Uzun zamandır bu elektrik piyasasında yatırım yapılmıyor, ihale yapılmıyor. Bu nedenle barajların suyu zaten kullanıldı. Barajlarda su az. Elektrik santrallerinin durmaması gerekiyor. Zorunlu olarak ikinci yakıta geçiliyor. Aradaki maliyet farkı ne olacak? Santral sahibi mi ödeyecek? Hayır, onun suçu yok, 'kur' demişsin kurmuş santrali. Fueloil ile doğalgaz arasındaki fiyat farkını bu firmalara devlet ödeyecek! Yani biz, yani vergi verenler! Bu maliyetin boyutu ne olacak belli değil. Rusya'nın tavrına bağlı. Rusya, Ukrayna'yı sıkıştırmak için Avrupa'nın gazını tamamen kesmiş. Ne zaman ne yapacağına kendi karar veriyor. Sen istediğini söyle, sonuçta bağımlısın! Bir depo bile yapmamışsın! Depo ihalesi bile yapamamışsın! Merak etmeyin, bu bağımlılığı yaratanlar rahat uyuyorlar, onların kişisel hiçbir sıkıntıları yok! Nasıl olsa vatandaş onları her zaman baş tacı ediyor! Şimdilik öyle bir durum olmasa da, vatandaş bugün için yarını satmaz olursa kendisini de kurtaracak memleketi de!