Muhalefet liderleri Başbakan'a destek çıktı. İsrail uçakları Gazze'yi bombalıyor. Para piyasalarında endişelerin ön planda olacağı bir hafta başlıyor. Uzmanlar, karamsar bir tablo çiziyor.
İhracat Ocak'ta yüzde 28.2 düştü.
Türk Traktör'de 68 kişi işten ayrıldı.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "IMF'nin anlaşmazlık konularındaki tutumu devam ederse anlaşma uzayabilir" dedi.
Petrol fiyatları yükseldi.
Çin'de küresel finansal kriz nedeniyle, yaklaşık 20 milyon göçmen işçinin işini kaybettiği belirtildi.
Şimşek: IMF daha esnek olmalı.
"Minibüslere ayakta yolcu alınması yasal olacak!"
Yukarıdaki cümleler dün ajanslardan düşen haberlerin başlıkları.
Davos "Dünya Ekonomik Forumu"nun bu yıl hangi konuyu tartışmak için toplandığını anımsayan pek azdır herhalde.
Dünya ekonomisi en büyük ikinci krizini yaşıyor. Amaç da krizden çıkış ve kriz sonrası dünya konusunda ortak akıl aramaktı.

Forumun amacı unutuldu
Fakat ne yazık ki, forumun bu amacı tamamen unutuldu.
Herkes Başbakan'ın İsrail'e nasıl kafa tuttuğunu konuşuyor. Herkes onu destekliyor.
Türkiye, İran'a biraz daha yaklaştı ama İsrail uçakları Filistin'i yine bombalıyor.
IMF'nin öne sürdüğü koşulların ne olduğu açıklanmıyor ama IMF ile anlaşma sürekli geciktiriliyor.
İşsizlik bütün dünyada ve Türkiye'de sürekli artıyor, ihracat azalıyor. ABD'nin ve diğer ülkelerin krize karşı önlemleri pek işe yaramıyor, kriz yükseliyor.
Dünya ticaret hacmi gittikçe daralıyor, ülkeler korumacı önlemler almaya başlıyor.
Biz halen Başbakan'ın İsrail'e nasıl tavır koyduğunu konuşuyoruz.
IMF ile anlaşmanın gecikmesi kimseyi pek bağlamıyor.
Bu arada belediyelerin gereksiz harcamaları devam ediyor.
Bir büyükşehir belediye başkanının seçmenlere verdiği söz manşetlere çıkıyor: "Minibüslerde ayakta yolcu almak yasal olacak."
Davos'un bizdeki yansıması da galiba minibüsçüleri kurtaracak. Can tehlikesi var ama kimin umurunda!