Şu kollarımdaki minik yavru. Talisiz, bahtsız küçük Filistinli kız. Öyküsü yakıcı onun. İsrail Uçakları ahtapot ölümleri yağdırdığında evinin mutfağındaydı küçük Saba. Annesi 'tabule yemeği' yapıyor, o da küçümen elleriyle yardım ediyordu. Ansızın tam evlerinin önüne düştü bombanın koca şarapneli. Duvarlar şöyle bir zangırdayıp iskambil kağıdı gibi yıkılıverdi. Mutfağın kirişleri dayandı, koca duvarların ana kızı ezmesine izin vermedi ama bombanın yalımları ahşap ve kumaş olan ne varsa tutuşturup dev bir alev topu oldu mutfak tarafında. ABİSİNİN ÖLDÜĞÜNÜ BİLMİYOR Anne sarsıntıyla kırılan pencereden dışarı savrulmuştu. Yavrusunu alevler içinde görünce hızla içeri dalmak istedi ama oğlu yetişip itti annesini. Sonra Ya Allah çekip koştu alev yumağına. Kız kardeşini tuttuğu gibi bahçeye fırlattı. Ağır yanıklarla kurtulan küçük kız bayılmıştı. Hala ağabeyinin onu kurtarırken yanıp kül olduğundan haberi yok.