İsrail'in 22 gün boyunca sözüm ona Hamas'ı bitirmek için başlattığı kıyımın ardından Gazze'deyiz. Çoğunluğu çocuk, yaşlı, kadın bin 300 kişinin öldüğü kentteki acıların bu süreyle sınırlı olmadığına gözlerimizle tanık oluyoruz. Bu şehre geçince sanki çağ değişiyor... Her şey fakir, derme çatma insanlar kavruk yapılı, kötü giysili ve bakımsız. Ama bu insanlar dünyanın saygısını, hayranlığını kazanacak kadar, düşmanlarının bile cesaretine hayran olduğu Filistinli kardeşlerimiz.
***
İnadına yaşamak
Gazze tarafına geçince sanki çağ değişiyor. Her şey fakir her şey derme çatma, insanlar kavruk yapılı, kötü giysili ve bakımsızlar....
Dün sabah saat 07.30'da Erez sınır kapısı açıldı ve "deli tüneline" girdik. Deli tüneli? İsrail'den çıkıyorsun ama bir türlü Filistin toprağına giremiyorsun. Çelik turnikeler, demir doğrama engeller, beton labirent tüneller, sonra yine çelik turnike, ardından yine uzun bir tünel yolu. En son patika tampon yolda 1 kilometre tabanvay yürüyüşü offf. Haydi, ben boynuma 1 fotoğraf makinesi, yeleğime 2 objektif, sırtıma 1 lap top hafif piyade durumdayım. Ama televizyon ekiplerinin durumu daha da acınası. Üç ayak sehpaları, ağır kameraları, mini montaj kurgu setleri, ışıklar, spotlar, aküler, şarj cihazları, bilgisayarlar, kablolar ve kişisel eşyalar. O yolu yürümeleri zırhlı birlik manevrası mukallidi.
YAMAN ÇELİŞKİ
Gazze tarafına geçince sanki çağ değişiyor. Her şey fakir her şey, derme çatma, insanlar kavruk yapılı, kötü giysili, bakımsız. Ama işte bu insanlar dünyanın saygısını, hayranlığını kazanacak kadar, düşmanlarının bile cesaretine hayran olduğu Filistinli kardeşlerimiz. Bunca ağır bombardımanın hedefi onlar değilmiş sanki. Sanki dövülen şehrin ölü, yaralı, yitik insanları değilmiş gibi onlar. Öylesine rint, güleç, güzel bakan insanlar, helaller olsun...