Kış aylarında günler kısalır, geceler uzar. Güneş kendini daha az hissettirir ve soğuk hava hakim olur. Bu aylarda daha sık hastalığa yakalanma ihtimali artar. Kış aylarında güneş daha az görüldüğü için D vitamini ihtiyacı artar. Bu nedenle güneşli saatlerde 20-25 dakika kadar açık havada güneşin enerjisini almak D vitamini ihtiyacımızı karşılamamıza yardım eder. Kış mevsimiyle başlayan balık mevsimi, vücudumuz için değerli yağ asitlerini almamızı sağlarken, D vitamini açısından da tercih edilmesi gereken önemli bir besindir. Haftada 2 kere balık yemek kalp sağlığınızı korumaya yardım ederken, kemiklerimizin güneşin eksikliğini (D vitamini yetersizliği) daha az hissetmesine sağlayacaktır. Kış hastalıklarından korunmak için A ve C vitamininden yeterli beslenmek gerekir. Kış sebzeleri ve meyveleri de bu konuda bize oldukça cömert davranmıştır. Narenciye (portakal, mandalina, greyfurt), havuç, kivi, lahanagiller (karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası), yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak) A ve C vitamininden zengin besinlerdir. Meyve sularından çok meyveyidirekt yemek, C Vitamininden daha fazla yararlanmamızı sağlar. Greyfurt suyunun bazıilaçlarla beraber alınması ilacın işleviniazaltıp artırabildiği için özellikle hipertansiyon, diyabet veya antidepresan hastalıkları için ilaç kullananlara bu ilaçları greyfurt suyuyla almamaları konusuna dikkat etmeliler. Salata ve sebze yemeklerini ana öğünlerimizdemutlaka bulundurmalı, günde 2-3 porsiyon mevsim meyvelerinden tüketmeye özen göstermeliyiz. Sebze yemeklerini pişirirken C vitamini kaybını azaltmak için, sebzeleri önce yıkayıp sonra doğramak, büyük parçalar halinde doğramak, haşlama sularını dökmemek, düdüklü tencerede pişirmek, taze olarak tüketmek gerekir. Magnezyum, selenyum ve çinko da bağışıklık sistemimizde etkili minerallerdir.