Son bir yıldır ilköğretim okullarında çocukların eğitimlerine katkı yapması bakımından 'performans ödevi' uygulaması yapılıyor. Çocuğu olan herkes bilir ama bir kez daha hatırlatalım. Bu ödevler genelde araştırmaya, beceriye dayalı ödevler. Araştırma deyince akla gelen ilk şey de internet haliyle.
Öğretmenlerimiz de kolayını bulduğu için ödevleri yapmak için öğrencileri internete yönlendiriyor.
Olmazsa kitaplardan, gazetelerden resimler kesilip yapıştırılmasını istiyor.
İnternette bulunan konuların renkli çıkışları isteniyor.
İsteniyor da isteniyor...
Çocukların becerisini, görgüsünü, araştırma yeteneğinin artırılmasını istemek kötü değil.
Ama nedense bu ödevlerin tamamı anne-babalar tarafından yapılıyor.
Kimi görsem, kiminle konuşsam bundan bahsediyor:
"Akşam çocuğun performans ödevini yapacağım..."
"Bugün mutlaka internet kafeye gitmem lazım, renkli çıkış alacağım..." "Fotoğraf makinesi bulmam gerekiyor, çocukla doğa resimleri çekeceğiz..."
"Terzi tanıdığınız var mı? Okul sıralarının kaç metre bezle kaplanacağını soracağız..."
Örnekler o kadar çok ki...
Peki öğretmenler bu ödevlerin veliler tarafından yapıldığını bilmiyor mu? Tabii ki biliyor. Bu cicili bicili ödevlerin çocukların elinden çıkmadığı belli.
Peki neye göre not veriyorlar? Orasını bilemiyoruz.
Çünkü notlar, çocuk alır gibi görünse de velinin yeteneğiyle belirleniyor.
Bu iş belli ki iyi niyetle başlamış ama uygulama yanlışlıklarla dolu. Sanırım Milli Eğitim uzmanları konuyu yeniden inceleyeceklerdir.