Ahu Bozlar bizim yayın gurubunun Karadeniz'deki ağır bataryalarından. Kız başına müthiş haberlere imza atar, iş atlatır, yaman gazetecilik yapar yıllardır. Onun böyle çalışkan, gözü pek, yaratıcı oluşu herkesin takdirini kazanmıştır. Her defasında "Kaptan bu kez de fakirhanemize uğrayıp anamla babamla tanışmasan küserim ha" diye sitem eder bana. Kısmet bu sefer ki gezintimeymiş.
HER ŞEYE KIZAN ADAM Yine ısrar etti kıramadım bu kez. İçimden de " Şimdi ev ortamında amma da sıkılacağım. Bu Ahu kız diretmese ben de yoluma devam etsem" diye geçirdim gidene kadar. Ne zaman ki kapı açıldı Mustafa Abi karşıma çıktı o lahzada kurtuldum o hissiyattan. Adam elektrik trafosu gibi bir enerji yayıyor ki sormayın. Anneyle birlikte sağdan soldan espriler savurup 5 dakika içinde 55 kez güldür güldür ediyorlar beni. O güya kızıyor. Politikacılara, televizyonculara, doktorlara, tüccarlara, mafyaya, trafik canavarlarına, kötü türkü söyleyenlere, Gürcistan'da kızını darp eden Rus askerlerine herkese her şeye kızıyor söyleniyor. Ben de sadece yarısını anlayabildiğim halde her lafına kahkahalar artıyorum. Bu sefer bana da kızıyor bana da söylenmeye başlıyor daha da gülüyorum.
VAY ABİME Bir ara odadan dışarı çıkmasını fırsat bilen Ahu kulağıma eğilip fısıldıyor; "Kaptan. Babam çok hasta. Kalbi çok çok zayıfladı. Prostatı çok ilerledi. Midesi de kötüledi. Son 1 haftada 5 kilo kaybetti. Sen onu sağlamken görsen çok komik şeyler anlatırdı" diyor. Meğer ilaçlarını almak içinmiş odadan çıkışı. Istırabı çok büyükmüş hissettirmiyormuş. Duyunca saygım hayranlığım abardı birden. Bunca eziyet çekeceksin, yüzünden gülücüğü eksik etmeyeceksin. Vay Mustafa Abim vay. Ömrün uzun ola. Sağ ol, sağlıklı ol inşallah.