Kentlerin kolektif yaşamına fazla dalmışım Karadeniz'in gerçekten de çok özel insanlarını, onların hikayelerinden demetler sunmayı ıskalamışım....
Aslında sıradaki Karadeniz ili Rize'ydi. Yani yazma sırası bu güzelim ilimizindi. Lakin okurlarımızdan haklı bir eleştiri geldi. "Savaş Abi ormana bakarken ağaçları görmedin mi yoksa?" diyorlar. Kentlerin kolektif yaşamına fazla dalmışım Karadeniz'in gerçekten de çok özel insanlarını, onların hikayelerinden demetler sunmayı ıskalamışım. Rize ve Artvin için bir gün daha bekleyelim o zaman. Şimdi 12 gündür gezip tozduğum Karadeniz illerinde, ilçelerindeki insan manzaralarına yol alalım.
İŞTE LAZ KADINI Öncelikle Güngör Teyze'den başlamak istiyorum. Ordu'nun Ünye ilçesinde doğup büyümüş Güngör teyze. 35 senedir de eşinin kayığından inmiyor aşağı. Onunla birlikte balığa çıkıyor, kıyıya gelince ağlardan nimet ayıklıyor. Dahası sökülen ağları onarıyor, balıkhanede mezatlara mal götürüyor bunlar yetmezmiş gibi evin de her işini görüyor. Yani ortalık, yemek, bulaşık, çamaşır, ütü filan da sırtında Güngör teyzenin. Hepsi de okuyan, onun tabiriyle adam olan 5 çocuk büyütmüş. "Bu deniz bana ve aileme bereket getirdi. Ekmek verdi, can verdi, kuvvet verdi. Ben bu yaştan sonra onu zaten bırakmam. Rabbim aldığı zaman ağzımdan duayı zeminden Karadeniz'i eksik etmesin beni. Denize gömülsem de razıyım" diyor.