7 yaşında çocuğu da çevirsen 70'lik neneyi de "Say takımın tamamını hele" desen bir çırpıda sayar, yedeklerini de bonus diye söyler sana..
Aslına bakarsanız zamanlamam hicranlı günlere geldi. Trabzon malum hakem hatası nedeniyle boş boşuna yenilmiş ve ben ertesi gün kente girmişim. Bunun ne anlama geldiğini Trabzonspor sevgisinin şehirde nasıl yaşandığını bilenler bilir. 7 yaşında çocuğu da çevirsen 70'lik neneyi de "Say takımın tamamını hele" desen bir çırpıda sayar, yedeklerini de bonus diye söyler sana. Galibiyet haftalarında ne işsizlik, ne yoksulluk, ne borç, ne hastalık. Herkes şen her ağız şakrak. Ama bir de takım yenilmişse ağızları sürmene kaması açmaz, yüzler Sümele Manastırı gibi kaya duvarına, moraller çöpte birikmiş hamsi kılçığına döner.
FAKİRLİĞİN GÖZÜ ÇIKA Yine de konuk olarak karşılarına dikildiğim için dostluğu, alakayı esirgemiyor Trabzonlular benden. Öyle içten sıcak davranıyorlar ki kucakla bas bağrına bir bir hepsini. Bir de mutlaka söylemem gereken şey bu şehri Trabzon'un büyüleyici özellikleri. Anadolu'nun diğer illerine benzemeyi bırak Karadeniz'in diğer şehirlerinden, halkından öte bir halleri var. Özgüvenli, gururlu, kostak, esprili, pratik zekası yüksek rakımda bir ahali onlar. Fakirliğin gözü çıksın, biraz imkanları olsa neler eder bura gençliği memleket yararına da parasız, yolsuz kımıldayamıyor ki delikanlılar. Şimdi gelin bu nadide şehrin detaylarına taşıyayım sizi. Görün bakın içi nasıl "kalaylı kazan", insanın yüreği de som altından.