Usta gazeteci Savaş Ay, Orta Karadeniz'in şirin kenti Ordu'da... Ay'ın Ordu izlenimleri...
***
Ordu'ya katıldım
Yeniden asker ocağına yazıldım sanmayın hemen Ben Ordu iline geldim de "Haçan oni diyeyrum".
Ordu Belediye Başkanı
Seyit Torun hem iyi bir belediyeci hem de çok matrak adam. Şehre girdim, makamında ziyarete gittim, kaptığı gibi karşıdaki parkın içinde kurulu balık lokantasına götürdü beni. Oturur oturmaz da garsonlar dikildi tepemize. Talimat verdi;
"Siz karışmayın arkadaşlar. Ben soracağım Savaş Abi'ye ne yiyeceğini." Sonra bana döndü sordu... - Abi önce güzel bi melocan kavurması söyleyeyim sana...
- Hııı?
- Diken ucu kavurması yani. Ya da sakarca mıhlaması veya faldirikle yap açılışı...
- Başkan kurban olayım nedir bu dediklerin?
- Arkasından da birer tabak ısırgan yağlaşı, hoşgıran kavurması, tirmit ve pallabye yeriz...
İSTİHBARAT SAĞLAM
Ben avanak avanak baktıkça o bıyık altından gülüyor, garsonlara göz kırpıyor. Alacağı olsun. Bunca tantanadan sonra imam bildiğini okuyor ve garsonlar otlardan oluşan harika mezelerle lahana çorbası ve balıkları peş peşe taşıyorlar masaya. Nereden biliyorsa artık yine soruyor - Abi ben de senin gibi iktisat okudum. Sen Marmara Üniversitesi'nde ben Erzurum'da.
- O kadar böbürlenme başkan ben de senin hakkında istihbarat yaptım önceden... - Ne buldun abi?
- 1968 doğumlusun, Ulubeylisin ve oranın belediye başkanlığını da yaptın bir dönem. Bölgede DSP'li tek başkansın şimdi ve sıkıntıların var.
- Valla helal olsun sana abi.
- Biz kayadan kopmadık başkan, polis muhabirliğinden geldik...
- Ne demek o abi...
- Hakkında bildiklerimiz mebzul demek. Afacan bir oğul var evde mesela. Hatta ona gitar aldın, çalsın dedin ama dokunmuyor bile kerata di mi?
- Pes abi. Helal valla...
- Sen şimdi biraz Ordu'dan söz et bana başkanım. Kaç kişisiniz, ne yer ne içer ne edersiniz. Hükümette 2 bakanınız var, nasıl torpiller beklersiniz?
- (gülerek) Ne torpili abi? Enerji Bakanımız Hilmi Bey Ordu'lu ama ışıklandırması olmayan tek stat bizim kentte...
- Beni siyasete alet etme başkan. Bakan devamlı geliyor ona söyle (gülüşmeler)...
Sonra çıkıp dolaşıyoruz birlikte. Sokaklar, caddeler, parklar, bahçeler geziyoruz. Oldukça sağlam sıcak ilişkisi var halkla. Özellikle gençler çevresini sarıveriyor. Hem teşekkür ediyor hem de yeni yeni şeyler istiyorlar.