Krizin adının duyulduğu günden bu yana zaman zaman yazıyorum. İşyeri sahipleri 'krizi' bahane ederek öncelikle işçi çıkartma yoluna gidiyor. Daha çok işi daha az kişiyle yaparak tasarruf edeceklerini düşünüyorlar. Bir kişinin işsiz kalması demek, en az 7-8 kişinin etkilenmesi demek. Bize sadece rakam gibi görünen işsizlik istatistikleri, aslında nice dramlara yol açıyor. Bir babanın evine, çocuklarına ekmek götürememesi kadar acı ne olabilir?
GİZLEYENLER VAR Hatırlarsanız, birçok insanın ailesine dahi işsiz kaldığını söyleyemediğini, günlerce işe gidiyor gibi yapıp iş aradığını anlatmıştım.
Kriz bahanesiyle işçi çıkartmalar sonunda Çalışma Bakanı Faruk Çelik'i de isyan ettirdi.
Önceki gün Bursa'da konuşan Bakan Çelik, aynen şunları söyledi: "Kriz var işyerini kapatıyorum. Yok böyle yağma. Böyle vatanperverlik olmaz. Her şey ballı börek iken işletmeler açık olacak, biraz sıkıntıya girince atıverin işçiyi sokağa. Bu nasıl vatandaşlık, yöneticilik, sanayicilik anlayışıdır?"
Bırakın sıkıntıya düşünce işçi çıkartmayı, 'krizi' bahane ederek hiçbir sorunu yokken bile işçi çıkartanlar var. Herkes aklını başına almalı ve geleceğimizle oynamamalı.