Bugün Öğretmenler Günü. Başta beni yetiştiren öğretmenlerim olmak üzere tüm öğretmenleri tebrik ediyorum. Biliyorsunuz Türkiye'de öğretmenlerin bir 'atanma' sorunu var. Eskisi gibi her mezun olan öğretmen olamıyor. Dolayısıyla atanamayanların tepkileri bitmiyor. Mezun olan öğretmen sayısınca atama yapılamayacağına göre bu tepkiler sürecek. Atanamayanlar kararları beğenmeyecek.
'Rakamları biliyoruz' Atananların da derdi bitmeyecek. Onlar da şartlardan şikayet edecek. Bu aralar Türkçe öğretmenlerinden tepkiler geliyor. Okullarda Türkçe öğretmeni ihtiyacı olmasına rağmen kontenjanların düşük tutulduğunu öne sürüyorlar. Hatta Türkçe yerine İngilizce branşının öne çıkartıldığını söylüyorlar. İşte bir Türkçe öğretmeninden gelen mektup şöyle: "Son atamalarda Türkçe öğretmenliği, 'yok' denilecek seviyede kontenjanla ayaklar altına alındı. Bizler hangi ilde kaç ücretli Türkçe öğretmen çalıştırıldığını, kaç öğretmene ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Atama rakamları ilginç.
'Arada uçurum var' Yabancı dil olan ve Türkçe'nin arkasında kalmasına inandığımız İngilizce'ye 2008 Ağustos'ta bin 538 kontenjan, 2008 Kasım'da bin 396 kontenjan ayrılmasına karşın, ana dilimiz Türkçe'ye haftalık ders saati 5 olmasına rağmen 2008 Ağustos'ta 447, 2008 Kasım'da 521 kontenjan verilmesi bizi derinden yaraladı.
'Acaba Türkçe'ye art niyetli bir yaklaşım mı var?' soruları akla geliyor. Türkçe bize göre her zaman öncelikli olmalı."
Mektup böyle. Umarız bir duyan olur ve bu arkadaşlarımızın sorunu çözülür...