Bu konuda az konuşacağım şimdilik. Kente yeni geldim sayılır. Hele dolaşayım, nabız tutayım bak neler anlatacağım size yarın. Ama ilk izlenim olaraktan çok düzenli çok özenli pasta gibi bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Buram buram da tarih, sanat, kültür kokuyor. Kaleye çıktım, ünlü saat kulesini gezdim bir de Vilayet Meydanı'ndaki efsane anıtı ve valilik binasını görüntüledim. Muhabbetini de dediğim gibi yarına bıraktım. Koskoca Kastamonu'yu 3 satıra sığdıracak değilim ya. Sonra anamın babası merhum dedem Çamur Şevket'in kemikleri sızlar. Ne de olsa Tosya evladıymış, Kastamonu kütüklüymüş yaaa.
Safranbolu mutfağı Yeri gelmişken homini gırtlak işine de gireyim. Safranbolu mutfağından bahsedeyim size azıcık. Burada hamur işleri ağırlıktaymış. Özellikle baklava, hemen her gün, her evde bulunurmuş. Safranbolu baklavasının özelliği, son derece ince açılmış, 50 kat yufkadan oluşması ve içinin cevizli olmasıymış. Onlar anlattı benim ağzım sulandı. Sizin durumunuz farklı mı sanki ha ha haaa.