F.Bahçe için Londra'daki maç "Şampiyonlar Ligi'nde olmak ya da olmamak" anlamı taşıyordu... Fakat oyuna o kadar kötü başladık ki neredeyse Arsenal'in karşısına çıktığımıza pişman olacaktık... Daha 1. dakikadan itibaren sağlı sollu gelişen Arsenal atakları bizim için çok bunaltıcı oldu. Rakip bol bol pozisyon buldu. Volkan'ın muhteşem kurtarışları ve de direğin yardımlarıyla ilk 45 dakikanın 0-0 berabere bitmesi bizim için büyük şanstı... Gerçekten oyuna başlarken görüntümüz sadece direnmek şeklindeydi. Golü neredeyse hiç düşünmedik. Bir kaç tane kontratak başlangıcını yakaladık, belki etkili de olabilirdik. Alex gibi bir ustanın olmayışı bu kontratakları daha başlamadan öldüren en büyük etkendi... Aragones yine Güiza'yı ileride tek bırakarak Semih'i de orta sahaya çekerek başladı. 4-5 Arsenal savunması arasında tek kalan Güiza'dan geriden şişirilen toplara bir şeyler yapmasını beklemek elbetteki mümkün değildi. Arsenal'in bence herşeyi, beyni, bütün oyunu yönlendiren adamı Fabregas... Sahada sadece gol yememeyi düşünen Fenerbahçeli futbolcuların en büyük zaafı çok fazla pas hatası yapmaları ve rakiplerini sürekli geriye döndürmeleriydi. Bu yüzden yüreğimizin ağzımıza geldiği dakikaları fazlasıyla yaşadık. Neticede bu şartlarda ilk 45 dakikanın 0-0 berabere bitmesi bizleri ikinci devre için umutlandırdı. Öyle ya "Hadi şans yanımızda" deyip takımların ikinci yarı sahaya çıkmalarını bekledik. Bu yarıda Aragones, savunmayı biraz daha ileride kurarak takımını oynattı. Çok da iyi yaptı. Arsenal yine baskılıydı ama ilk yarıda bulduğu pozisyonları da bulamadı. Burada en büyük etken, Lugano'nun gerçekten muhteşem oyunuydu. Neredeyse tek başına direndi. Edu da kendisine aynı şekilde eşlik edince Arsenal'i durdurmakta zorlanmadık. Bir kaç tane de kontratak yaptık. Uğur'un, kalecinin kurtadığı güzel bir vuruşu vardı. Gol olabilirdi. Ama Arsenal'i asıl etkisizleştiren hareket Maldanado'nun çıkıp, Josico'nun girmesi oldu. Fabregas'a adım attırmadı. Neticede F.Bahçe çok değerli bir puanla İngiltere'den dönüyor. Tamam belki, sadece direnerek oynadı, belki golü çok düşünmedi ama şu geçirilen kötü günlerde yapılan mücadeleyi alkışlıyorum.. 8-10 olur diye iddiaya girenlere de Fenerbahçe'nin tersi çok kötü olur deyip bir daha bu takım üzerine iddaa oynamalarını tavsiye ediyorum. G.Saray maçı öncesi güzel bir moral olurken Selçuk ve Lugano'nun Porto maçında cezalı olmaları da şanssızlık. F.Bahçe'yi oyunundan ötürü olmasa da skordan ötürü kutluyorum.