Fenerbahçe dün akşam mutlaka kazanması gereken bir maça çıktı ve kazandı. Ama bu maçı kazanırken yüzlerce soru işaretini arkasında bıraktı. İşte size bu soru işaretlerinden birkaç tanesi: Aragones bu takım için yeterli mi? Futbolcuların mücadelesi ligi ve Şampiyonlar Ligi'ni götürmek için yeterli mi? Bu taraftar ne kadar daha kan ağlayacak? Galibiyet güzel, herkes mutludur herhalde... Ama salı günü oynanacak Arsenal maçı için herkes kafasını yastığa koyduğu zaman, "güzel, bunları yeneriz" diyebilecek mi acaba... Bence değil... Aragones'i anlamakta zorluk çekiyorum. Tamam Semih geldi, Güiza yanlız kalmadı. Bunu mecburiyetten yaptı. Semih olmadığı zaman İlhan'ı oraya koysaydı şu ana kadar Fenerbahçe ligin zirvesinde olurdu. O ayrı konu. Ama herhalde o da görmüştür ki iki tane adam yan yana olunca neler yapıyor. İşte Semih'in mükemmel pası Güiza atıyor, Güiza'nın mükemmel pası Semih atıyor. Bunu görmek için müneccin olmaya gerek yok. Bunu zaten biliyorduk ama sen bizi dinlemedin. Sahanın yıldızı Uğur Boral... Kimse koşmuyor, kimse rakibe basmıyor. O çocuk, oraya buraya koşuyor. Ve de harika bir gol atıyor. Bir bakıyoruz Aragones efendi Uğur Boral'ı sahadan çıkartıyor. Diyecek birşey yok. Fenerbahçe, Aragones'e rağmen bir yerlere gelecekse gelsin ama nereye geleceğini ben de kestiremiyorum.