Her sabah mail kutuma, bir annenin çığlıkları geliyor, hapisteki oğlu için.
"Af istiyorum" diyor, anne Gülseren Kanat.
Evinde yemek yerken, boğazına takılan lokmaları sayıyor.
Günleri sayamıyor çokluğundan.
Oğluna bir şans daha istiyor, bu adil düzenden(!)
Küçük kızlara tecavüz edenlerin bile affedildiği bir ülkede.
***
Tarihimize, geleneklerimize karşılık, tecavüz yaşının küçültülme projesi, ilk eseriyle hizmete girdi.
Toplum için ağır bir yenilgi.
Tecavüzcüler ve onları yasa tasarısıyla destekleyenler için harika bir zafer!
Peki sizler, bu meselenin neresindesiniz?
***
İnsan kendisine hesap verirken yalnızdır.
Ama hesap sorarken de, yalnızlığından korkmamalıdır.
Sonuçları doğuran nedenlerden biri de, toplumun korkaklığıdır.
Herkesin çocuğunu sarıp sarmalar, bu acımasız düzen!
Bunun bedelini, bir gün kendi çocuklarınızı harcamakla ödersiniz.
***
Asıl şölen, tecavüzün yaşı küçüldükten sonra başlayacak.
Ondan sonra tutmayın onları.
***
Haksızlık hiç bu kadar anadan üryan olmadı bu memlekette.
Kötülük hiç bu kadar palazlanmadı tarihte.
Mutaassıp politikanın, kimlere karşı elinin açık olduğu ortadayken, anası ağlayanların, af duvarına kulaklarını dayamasının hükmü yoktur.
***
Gülseren Kanat gibi, oğluna af isteyen anneler, ancak tülbentle sarabilir yaralarını.
Onların bu ülkede kimsesi yoktur.