DSP Milletvekili Emrehan Halıcı'nın hayatında hiç boş vakti yok. Siyasi kimliğinin yanısıra satranç, zeka oyunları, müzikle uğraşan Halıcı'nın tutkularından biri de fanatik taraftarı olduğu Fenerbahçe...
***
Çözdüğü soru 50 bini geçti
Zeka oyunları, bilişim teknolojisi ve satranç gibi konularla bir hayli ilgili olan DSP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı için soru çözmenin ve üretmenin yeri ve önemi çok başka... Bugüne kadar 50 bin zeka sorusu çözen Halıcı'nın siyasete bakışı farklı. Bunu geçici bir dönem olarak gören Halıcı'nın hayatında müzik ve futbol büyük yer tutuyor.
Emrehan Halıcı denince akla hemen zeka oyunları, satranç, bilişim teknolojisi ve bateri başında çekilmiş fotoğrafları geliyor. Ama konuştukça, bunların öylesine yaratılmış imajlar olmadığını, Emrehan Halıcı'nın hayatında gerçekten bu alanların "önemli" yer tuttuğunu görüyor, anlıyoruz. Halıcı'nın aslında bütün bu yönlerinin dışında, hayatında sanki çok da önemli bir yer tutmuyormuş izlenimi veren "siyasetçi" kimliği var. Emrehan Halıcı, hiçbir zaman siyaseti yaşamının "ana konusu" haline dönüştürmemiş. Her zaman ilgi alanlarını, yapmaktan keyif aldığı şeyleri korumayı, sürdürmeyi başarmış. Hayatında 4-5 ayrı alan var. Yani, Emrehan Halıcı'nın hayatında "boş" yok.. Biz de, Halıcı ile sohbetimizde siyasetin, aslında Ankara'nın sıkıcı koridorlarına sıkışıp kalmamanın ne kadar güzel bir meziyet olduğunu gördük. Aslında Emrehan Halıcı'nın bu dönem DSP'den Ankara Millitevekili olarak Meclis'te bulunduğunu hatırlatmamız gerekiyor yazının başında. Çünkü sohbetimizde siyasete o kadar az girdik ki, belki bu detayı kaçırabiliriz diye bu uyarıyı baştan yapalım dedik. Aslında o aynı zamanda bir siyasetçi...
AİLESİNİN ISRARINA RAĞMEN YATILI OKUDU
Emrehan Halıcı, Konya Senatörü Feyzi Halıcı'nın oğlu. Konya Maarif Koleji'ni kazandığı yıl babası da Senatör olarak Meclis'e girmiş. Dolayısıyla ailenin Ankara'ya taşınması gerekmiş. Ancak Halıcı, hayatının en önemli kararını belki de o zaman vermiş ve ailesiyle Ankara'ya gitmek yerine, Konya'da yatılı okumayı tercih etmiş. Ailesi ısrar etse de, Emrehan Halıcı "arkadaşlarından kopmamak" için bu kararında ısrarcı olmuş. Geriye dönüp baktığında, "hayatımdaki en isabetli kararımdı" diyor.
TARTIŞMA KABA KUVVETE DÖNÜŞÜNCE KAYBEDERDİ
"O yıllarda neye ilgi duyduysam, hangilerinde ilerleme kaydedebildiysem hep onların üzerine hayatım inşa edildi. O zamanlar bilgisayar yoktu. Bilgisayar dışında satranç, matematik, zeka oyunları, müzik, şu an hayatımı çok yoğun dolduran konular hepsi ilkokul ve kolej yıllarında başladı, gelişti" diyor Halıcı, "yaramaz ruhlu, çelimsiz bir çocuktum" diye devam ediyor o yılları anlatırken. "Çocukluk, gençlik yılları, biraz da acımasız yıllardır. Orada hem bir dayanışmadan, hem de ciddi bir çekişmeden, rekabetten söz edebilirsiniz. Ben de bundan nasibimi çok aldım, özellikle çekişmelerden. Ben çok zayıf ve çelimsiz bir öğrenciydim. Ruhen yaramaz bir çocuktum. Ağzım da biraz laf yapardı. Dolayısıyla bir konuda tartışma sırasında, bazı arkadaşlarınıza üstünlük sağlayacağınız sırada o yılların ve çocukluğun verdiği bir sonuçla durum kaba kuvvete dönüşürdü. Kaba kuvvet karşısında yapabileceğim çok şey yoktu. Bir-bir buçuk sene yatılı okulda biraz kendimi kollayarak, kimden ne tür zarar gelebilir, diğerlerini kendi kontrolüne almak isteyen arkadaşlar vradı. Bir müddet onlardan uzak durmaya çalıştım. Fakat siz uzak durmaya çalıştıkça onlar sizin üstünüze geliyorlar, onu yapma şansınız olmuyor." Yatılı okulda, "senatör" olan bir çocuk olarak okumak belki başka çocuklar için keyif verici olabilir. Ama Emrehan Halıcı, ailesinin bu durumu "bilinsin" istememiş. Ailesine, "Ziyarete gelmeyin" demiş.
BİLİNSİN İSTEMEDİ
"Yatılı okulda okuyorum, ama ailesi, babası TBMM'de olan bir çocuktum ve oraya değişik şehirlerden gelen, maddi, sosyal durumu farklı olan, ama kafaları iyi olan çocuklar gelirdi. Orada zaman zaman, beni yakından tanımayan arkadaşlar, parlamenter babanın oğlu olarak sempatiden önce belki antipati ile yaklaşabilirlerdi bana. Ben de ailemden okula hiçbir zaman ziyarete gelmemelerini rica ettim" diyor Halıcı...