Dünya krizle uğraşıyor, bizim büyüklerimiz 'krizin etkilerini' tartışıyor. Hep beraber izliyoruz.
Onlar kriz bize 'uğrar-uğramaz' tartışmaları yapadursun, ateş cüzdanımıza düştü bile.
Enerji fiyatlarına zam otomatiğe bağlanmış durumda. Dün gelen haber iç açıcı değil. BOTAŞ yine doğalgaza zam hazırlığında.
Hükümet bunun önüne geçer mi bilmiyoruz. Ama geçen ayın elektrik faturaları kabarmış biçimde evlere ulaşmaya başladı.
Doğalgazı çok kullanmadığımızdan henüz hissetmedik.
Asıl havalar soğuduğunda anlayacağız.
Elektrik faturasını alan bizi arıyor: "Bunda kesinlikle bir yanlışlık var. Ben 25 YTL ödüyordum, 55 YTL gelmiş..." Sayın okurum; yanlışlık filan yok. Yılbaşından bu yana yapılan zamları hesaplarsan faturan az bile artmış.
Ne yapmalı? Akıl veren çok...
Doğalgaz dağıtıcıları "En ucuz biziz" diyor. "Kömür ve elektrik bizden daha pahalı..." Elektrikle ısınan ürünleri satanlar ise "Bırakın doğalgazı, kömürü, ürünlerimizi alın, az elektrik ödeyin" açıklaması yapıyor. İnanan hemen alıyor. Evde bir oda sıcak, gerisi buzhane...
Kimisi ise evlerinize 'yalıtım' yaptırmamızın derdinde. Yüzde 50 faturalar düşüyormuş. Peki yalıtımın fiyatı ne kadar? Kim 'şak' diye ödeyebilir? Cevap yok. Yalıtım yaptıracağız ama önce para bulmamız lazım ki bizim vatandaş faturasının derdinde.
Hükümetimiz evdeki lambaları değiştirmemizi istiyor.
Yani tasarruf...
Başka çaremiz de yok.
Daha az elektrik harcayacağız, daha az ısınacağız. Yoksa faturaların altından kalkmamız mümkün değil.
Sadece enerji mi? Sebze meyve fiyatları her hafta artıyor. Havalar soğudukça daha da artacak.
Kıyafette indirim var ama etiketler yine de el yakıyor...
Velhasıl bu kış zor geçecek, haberiniz olsun.